1971 yılında bir grup sanatçı ve hippi terk edilmiş bir bölgeyi işgal ettiler. Avrupa Birliği’nin kurallarını tamamen reddettiler ve burada yalnızca kendi oluşturdukları kuralların geçerli olması için direndiler. Ortak amaçları; ruhsal ve fiziksel kirlilikten uzaklaşmak! Peki, bağımsız ilan edilen bu bölge nerede? Danimarka’nın başkenti Kopenhag’ın en ünlü bölgelerinden biri olan Christiania’da… Tabii senin de tahmin edebileceğin gibi bu istekleri ve amaçları hiç de kolay gerçekleşmemiş. 40 yıl boyunca Christiania’nın yerlileri ile hükümet arasında pek çok kavgalar ve çatışmalar yaşanmış. Fakat Christiania’lılar davasından hiç vazgeçmemişler. Nisan 2011’de Danimarka hükümeti ile Christiania’nın geleceği hakkında görüşmeler devam ettiği için Christiania halkı geçici olarak bu bölgeyi kapatıp sonra tekrar açmışlar. Tüm bu zorlu mücadelelerin sonunda ise, Temmuz 2012’de resmi olarak ‘Freetown Christiania’ (Özgür Bölge Christiania) kurulmuş.
Avrupa'nın tam ortasında ama Avrupa'dan bağımsız
Avrupa Birliği’nin kurallarını reddeden, kendi kurallarını uygulayan bu bölgenin Kopenhag ile sınırları nasıl ayrılıyor? Tek bir adımla gerçekten tüm kurallar değişiyor mu? Çok meraklandırmadan cevabımı vereyim, ‘Christiania’ tabelası ile bu sınırlara girdiğini ve ‘Şu anda Avrupa Birliği’ne giriyorsunuz’ tabelası ile artık bu sınırlardan çıkıp tekrar Kopenhag’a geri döndüğünü anlıyorsun.
Christiania’ya adım attığında müzik, resim gibi pek çok sanat dalının ve sporun ön planda olduğunu görebilirsin.
Christiania’ya adım attığında müzik, resim gibi pek çok sanat dalının ve sporun ön planda olduğunu görebilirsin. Burada birbirinden renkli graffitilerin süslediği duvarlar, organik kafeler ve marketler, konser alanları ve sanat galerileri de var. Özgür bir bölge yaratalım derken kendi bayraklarını ve para birimlerini oluşturmayı da ihmal etmemişler tabii. Bayrakları kırmızı renkte ve kırmızının üzerinde yan yana duran 3 tane sarı daire var. Para birimleri ise Løn. Ama burada alışveriş yaptığında veya bir şeyler yemek istediğinde Danimarka Kronu’nu kullanabiliyorsun.
Burada yaşamak pek kolay değil
Daha da ilginç kısmına gelecek olursam, Christiania yaklaşık 800-850 kişilik bir insan nüfusuna ve yaklaşık 400 kadar da köpek nüfusuna sahip. ‘Nasıl bu kadar az kişi olabilir?’ diye sorduğunu duyar gibiyim. Mesela diyelim ki Christiania’yı çok sevdin ve artık burada yaşamak istiyorsun. Buradan öyle elini kolunu sallayarak, parasını verip ev satın alman mümkün değil. Hatta köpek sahiplenmek bile çok zorlu bir süreç, hatta yasak desem daha doğru olur. Peki, ev satın almanın hiçbir yolu yok mu? İstersen bunun için başvuruda bulunabilirsin. Tabii uzun bir başvuru listesine girip değerlendirilmeye alınmaya hazırsan… Yani anlayacağın, Christiania’nın yerlisi hepimize ‘Bırakın da biz sahip olduğumuz düzeni ve birliği korumaya devam edelim. Siz de istediğiniz zaman gelin ama sadece gezin!’ diyor.
Bu kurallara dikkat!
Ve şimdi de Christiania halkının senin için koydukları kurallara gelelim! Christiania’nın en ünlü kısmı, Pusher Street (Pusher Sokağı) girişindeki ‘Green Light District’ panosu seni 3 temel kural ile karşılıyor; eğlen, koşma ve fotoğraf çekme! Eğlenmene bak, çünkü burası özgür ruhlu insanların bölgesi. Koşma çünkü koşarsan polisle alakalı bir durum olduğunu düşünüyorlar ve bu onlar için tehlike çanları çalıyor demek. Fotoğraf çekmek ise özellikle Pusher Street’te yasak çünkü etrafta pek çok esrar satan stand ve mağazalar var.
En hassas oldukları yasaklardan biri de hırsızlık. Hırsızlık yaparsan yaka paça sınır dışı edilip Kopenhag’a geri yollanabilirsin.
Kendi kurallarımızı kendimiz koyarız derken çok ciddiler. Yukarıda bahsi geçen üç yasağın yanı sıra şiddet, silah taşımak ve araba kullanmak yasak. En hassas oldukları bir konu da hırsızlık. Hırsızlık yaparsan yaka paça sınır dışı edilip Kopenhag’a geri yollanabilirsin, benden söylemesi!
Bir Christiania geleneği
25 Aralık günü, yani Noel zamanı evsizler, yalnız yaşayanlar, hasta olan veya kutlama için imkanı olmayan insanlar için müzisyenleri ayarlıyorlar, yemekler hazırlıyorlar ve büyük bir salonu süsleyerek her şeyi partiye hazır hale getiriyorlar. Her sene özenle hazırladıkları bu parti başta bu bahsettiğim insanlar için yapılsa da, kapıları her zaman herkese açık!