F1
En Hızlı Red Bull Otomobilleri
NASCAR, Pikes Peak, Dakar, Rallikros… Red Bull logosu altında yarışan en hızlı araçlara göz atalım.
En hızlı Red Bull araçları
© Katy Peach/Red Bull
Red Bull ismi yıllar içinde pistlerin ve parkurların en hızlı otomobilleriyle anılır oldu. Aileye katılan son araç Peugeot 2008 DKR Dakar görücüye çıktı, Güney Amerika'da da klasını konuşturmaya hazırlanıyor. Peki ama en iyisi, en hızlısı hangisi?
En az pizza ile dondurma arasında seçim yapmak kadar zor. İkisi de çok güzel ama yerleri ayrı… Yine de denemekten zarar gelmez. İşte Red Bull logosu altında yarışmış otomobillerin en iyilerinden altısı.
Peugeot 208 T16 Pikes Peak
© Katy Peach/Red Bull
Sébastien Loeb Pikes Peak ile kazandıktan sonra
© Flavien Duhamel/Red Bull Content Pool
Sébastien Loeb rekora gidiyor
© Garth Milan/Red Bull Content Pool
Peugeot 208 T16 Pikes Peak
Dokuz defa Dünya Ralli Şampiyonu olan Sébastien Loeb, “Kullandığım en hızlı ve etkileyici araba” diyorsa orada durup bir düşünmek lazım.
Peugeot 208 T16 Pikes Peak tek bir amaç için üretilmişti: 4301 metrelik zirveye olabildiğince hızlı çıkmak. İşin kilit noktası aracın motor gücünün, ağırlığına olan oranı. İşte tam da bu sebepten dolayı araç çok hızlı ivme kazanıyor.
“Pikes Peak'teki zorluk yalnızca tek bir şansınızın olması,” diyor Sébastien Loeb. “Rekoru kırmak için sadece bir fırsatınız var. Onun için burada, diğer rallilerde olmayan, yoğun bir baskı hissettim üzerimde hep.”
Loeb rekoru 8:13.878 ile kırmayı başardı. Hatta kırmakla da kalmadı, tuzla buz etti.
Peugeot 2008 DKR Dakar
© Katy Peach/Red Bull
Carlos Sainz Peugeot 2008 DKR tst sürüşünde
© Flavien Duhamel/Red Bull Content Pool
Peugeot 2008 DKR Freneuse, Fransa
© Flavien Duhamel / Red Bull Content Pool
Peugeot 2008 DKR Dakar
Peugeot 2008 DKR Dakar’ın arkasındaki mühendisler tasarım sırasında büyük bir kumar oynadılar. 2001’den bu yana Dakar’ı kazanan bütün araçlar dört çekerliydi ama onlar inatla iki çekerli bir araç tasarladılar.
Fakat Peugeot’nun teknik ekibi kararında ısrarlıydı ve aracı en zorlu engelleri bile aşacak şekilde tasarladı.
Peugeot 2008 DKR projesinin başında, aynı zamanda 208 T16 Pikes Peak ‘in de arkasındaki adam olan Jean-Christophe Pallier vardı. "İki çekerli bir araç dört çekerlilere göre çok daha hafif olduğu için burun tasarımı, daha büyük tekerlekler kullanılarak savrulmayı önlememize izin verdi. 2008 DKR özellikle dikey engelleri aşmakta çok başarılı" diyerek savunuyor kararlarını.
Çift turbo dizel V6 motoru ile çalışan 2008 DKR, muhtemelen bugüne kadar üretilmiş en sıra dışı offroad aracı.
Volkswagen Polo R WRC
© Katy Peach/Red Bull
Sébastien Ogier Meksika Rallisi'nde
© Volkswagen Motorsports
Sébastien Ogier 2013 Sardinya Rallisi
© Volkswagen Motorsport
Volkswagen Polo R WRC
300 beygir gücü ve 1.6 litre turbo motoru ile bu sayfada bahsi geçen araçlarla kıyaslanamayacak gibi dursa da, Volkswagen Polo bu yıl Dünya Ralli Şampiyonası’nda girdiği bütün yarışları kazanarak yılı %100 başarı grafiği ile kapattı. Daha önce hiçbir motorlu yarış aracı yarıştığı kategoriyi bu derece domine etmemişti.
“Polo R WRC’nin tasarım aşamasında ben de katkıda bulundum ve bu araç benim için ikinci deri gibi oldu” diyor Sébastien Ogier. Belki de Ogier’nin başarısının sırrı budur.
Infiniti Red Bull Racing RB10
© Katy Peach/Red Bull
Vettel ve Ricciardo
© Andrew Hone/Getty Images
Red Bull Racing'in yeni RB10 aracı
© Mark Thompson/Getty Images
Red Bull Racing RB10
Bu yıl Formula 1 araçları büyük bir değişime uğradı ve yeni nesil araçlar pistlerde boy göstermeye başladı. Önceki yıla göre daha küçük motorlar kullanıldı ve otomobiller melez motorlar sayesinde daha az downforce yaratan ve yakıt tasarrufu sağlayan çevre dostu bir makineye dönüştüler. Mühendislerin bu başarısı hem takım yönetimlerini, hem de çevrecileri memnun etti.
Daha önce Red Bull’un dört defa dünya şampiyonu olan aracını da tasarlayan ve RB10’un arkasındaki adam olan Adrian Newey, bunun seksenli yıllardan bu yana Formula 1’de yaşanan en köklü değişim olduğunu düşünüyor.
İçerdiği büyük düzlüklerden dolayı “hız tapınağı” olarak bilinen Monza’da bu yıl kendini gösteren RB10, Red Bull’un gelmiş geçmiş en hızlı Formula 1 aracı unvanını aldı.
Red Bull Toyota Camry NASCAR
© Katy Peach/Red Bull
Kasey Kahne Teksas Motor Speedway'de
© Getty Images/Ronald Martinez
Kasey Kahne Teksas'ta zaferini kutluyor
© Getty Images/ Christian Petersen
Red Bull Toyota Camry NASCAR
İşte size herkesin bilmediği bir şey; 2011’de dağılana kadar Red Bull’un bir NASCAR takımı vardı. Araç bir Toyota Camry idi ve yarışları domine etmese bile çok hızlı olduğuna şüphe yoktu.
Turboşarj ve melez motorlar hakkında bildiğiniz her şeyi unutun. Toyota 5.7 litrelik V8 motoruyla 850 beygir gücü üretmeyi başardı ve araç 320 km/sa hıza ulaşmayı başardı. Motoru çalıştığında yeri titreten bu 4 vitesli canavarla kapışmak isteyenin iki kez düşünmesi lazım.
NASCAR efsanesi Darrell Waltrip’in dediği gibi: “Aslan ara sıra terbiyecisini ısırmazsa bu iş o kadar da heyecanlı olmaz.”
Peugeot 208 RX Supercar
© Katy Peach/Red Bull
Timur Timerzyanov Montalegre'de yarışıyor
© McKlein
Timmy Hansen Belçika'da rallikros yarışında
© Tony Welam Bildproduktion / Red Bull Content Pool
Peugeot 208 RX Supercar
İlk bakışta yarış arabasından çok, çarşıya pazara gidilecek bir araba gibi gözüküyor ama görünüş sizi aldatmasın. 208 RX kalkışta bir Formula 1 aracıyla bile kapışabilir. Evet, yanlış okumadınız. Peugeot 208 RX Supercar 0'dan 100'e neredeyse 2 saniyelik bir zamanda çıkabiliyor. Bu özelliğinden dolayı, Red Bull logosuyla yarışan ve en hızlı ivme kazanan araç rekoru da onda.
İki litrelik motoruyla 600 HP güç üreten araç, 4 vitesi sayesinde de ürettiği bütün gücü engebeli yolda fazla savrulmadan ilerleyebilmek için tekerleklere aktarıyor. Aracın kolay kontrol edilebilmesinin bir sebebi de hafif malzemeden üretilmiş olması.
Red Bull logosu altında yarışan araç Hansen takımının emrinde ve daha önce Timur Timerzyanov bu canavarla iki Dünya Rallikros Şampiyonluğu elde etmeyi başardı.