Ayhancan Güven
© Manthey Racing
WEC

Ayhancan Güven: "WEC şampiyonluğu ve Le Mans zaferi elde etmek istiyorum"

Red Bull sporcusu Ayhancan Güven, DTM şampiyonluğuna ulaştığı müthiş bir sezonu geride bıraktı. Şimdi önünde yeni yarışlar, yeni hedefler varken şampiyon pilotla 2026 sezonunu ve sonrasını konuştuk.
Yazar: Red Bull Türkiye
13 dakikalık okumaPublished on
Ayhancan Güven, uzun yıllardır Porsche adına piste çıkıyor ve farklı yarış sınıflarında başarı kovalıyor. Bugüne kadar birçok yarış kazandı ve son olarak 2025 DTM sezonunda şampiyon olarak başarılarla dolu kariyerini taçlandırdı. 2026'da Ayhancan'ı yeni yarışlar ve yeni hedefler bekliyor. Manthey takımı ile FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası'nda (WEC) şampiyonluk mücadelesi verecek Red Bull sporcusu ile yeni sezon, gelecek planları ve sim racing üzerine konuştuk.
Ayhancan Güven

Ayhancan Güven

© ABT Sportsline / Red Bull Content Pool

Öncelikle Porsche'deki terfinden bahsedelim. Fabrika pilotu olmak senin için ne ifade ediyor? Bunun bir pilot için anlamı nedir?

Ayhancan Güven: Porsche motor sporlarında çok köklü bir marka ve bir piramit sistemleri var. Önce kendi radarlarına aldıkları, sonra seçmelere davet ettikleri sporcular oluyor. Ardından bu seçmelerden her sene bir "junior pilot" seçiyorlar, oradan Porsche’nin kontratlı pilotu ve son olarak da Porsche fabrika pilotu oluyorsunuz. Fabrika pilotu olduğunuz zaman Porsche'nin fabrika araçlarında yarışıyorsunuz. Şu anda Porsche'nin fabrika araçları neler? IMSA'daki Hypercar ve Formula E'deki fabrika araçları, yani Porsche'nin toplam dört aracı var. Bu araçlarda yarışan pilot konumuna geliyorsunuz. Benim hayalim her zaman fabrika aracında yarışmaktı, bu yüzden benim için önemli bir adım.

Bu terfide 2025 DTM sezonundaki şampiyonluğunun da payı vardır tahmin ediyorum. Şampiyonluk sonrası DTM'e devam etmeyeceğini duyurdun. Geride bıraktığın üç tam sezonluk DTM kariyerin hakkında neler söylemek istersin?

Ayhancan Güven: Açıkçası beklediğim gibi bir üç sene olmadı. "Beklediğim gibi" derken DTM'de ilk senem en beklediğim gibi geçen, beklentilerimle örtüşen bir seneydi. İkinci sene negatif anlamda hiç beklemediğim bir sene oldu. Bu sene de aslında şampiyonluk hedefimdi ama bu tarz bir sezon beklemiyordum açıkçası. Beş galibiyetli, son turda, son virajda şampiyonluğun geldiği bir sezon hayal etmiyordum. O yüzden üç inanılmaz sezon geçirdim DTM'de ve açıkçası DTM gibi bir şampiyonada üç sene çok kısa bir süre, üç sene gibi bir sürede şampiyon olup bir sonraki hedefime geçiyor olmak benim için hayal edilemeyecek bir başarı. Bu yüzden DTM'de geçirdiğim üç sene için çok mutluyum.

Ayhancan Güven

Ayhancan Güven

© ADAC Motorsport

Beş galibiyetli, son turda, son virajda şampiyonluğun geldiği bir sezon hayal etmiyordum

2026 yılında farklı şampiyonalarda mücadele edeceksin. İlk olarak FIA Dünya Dayanıklılık Şampiyonası’ndan bahsedelim. WEC'e geçiş senin için ne anlam ifade ediyor? Kariyerinin bu yeni döneminde hedeflerin neler?

Ayhancan Güven: Kariyer hedeflerime baktığım zaman dünyadaki büyük yarışları kazanmak istiyordum. DTM şampiyonu olmak, dört tane 24 Saat yarışını kazanmak ve bireysel olarak dünya şampiyonu olmak istiyordum. Bunun ilk adımını DTM ile tamamladım. Aslında bu hedeflerden hangisinin ilk ve ne zaman olacağı hiç belli olmuyor motor sporlarında ama ben ilk olarak DTM hedefimi gerçekleştirdim. Belki de en zoruydu ve önce onu başarmış olmak gerçekten önemli. Şimdi sıradaki hedefler için yola çıkıyorum. 2026 yılında WEC'te yarışacağım ve bu biraz da 2026 sonrasındaki geleceğim için atmış olduğum bir adım. Bu yüzden bu sene bireysel olarak WEC şampiyonluğu ve Le Mans'da galibiyet elde etmek istiyorum. WEC şampiyonluğu ve Le Mans galibiyeti dışında 24 Saat yarışlarında yer alacağım. Özetle bu sene programım WEC ve 24 Saat yarışları olacak. Nürburgring 24 Saat de benim için çok önemli, geçen sene ikinci olmuştuk.

WEC, dayanıklılık yarışlarının zirvesi. Bu zorlu seride seni en çok heyecanlandıran şey nedir?

Ayhancan Güven: Açıkçası beni en çok heyecanlandıran şey, bir dünya şampiyonasında yarışacak olmak. Daha önce bir dünya şampiyonasında yarışmadım, direkt FIA'in dünya şampiyonasında yarışacağım ve o açıdan heyecanlıyım. Yeni pistler, yeni bir yarışma disiplini Le Mans 24 Saat. Aslında en heyecanlı olduğum şey de Le Mans 24 Saat. Daha önce hiç katılmadığım ve kazanmak istediğim bir yarış. DTM'de şampiyon olduğum, o seride başarılı olan Manthey ile beraber yarışacak olmak benim için çok heyecan verici.

Le Mans 24 Saat gibi efsanevi yarışlarda mücadele edeceksin. Bu yarışa katılmak senin için nasıl bir anlam taşıyor?

Ayhancan Güven: Le Mans 24 Saat'e katılmaktan ziyade hep kazanmayı düşünüyorum. Benim için Le Mans 24 Saat'e katılmış olmak çok önemli değil, bunu DTM için de söylüyordum. Bundan önce Le Mans'a katılma şansım hep vardı ama ben hep bireysel olarak DTM tarafına odaklandığım için Le Mans'ı hep erteliyordum. DTM hedefimi tamamlayınca Le Mans’a odaklanabiliyorum. Benim için büyük bir rahatlık çünkü bir hedefime ulaşıp sıradaki hedefime ilerliyorum, bir işi tamamlayıp diğerine geçmek gibi. Çok iyi bir takımla geçiyorum, son iki senedir yarışı kazanan takımla beraber olacağım. Bu yüzden heyecanlıyım.

Ayhancan Güven

Ayhancan Güven

© Manthey Racing

Dayanıklılık yarışları, sprint yarışlarından oldukça farklı bir dinamik sunuyor. WEC için fiziksel ve mental olarak nasıl bir hazırlık süreci geçiriyorsun?

Ayhancan Güven: Sprint altyapılı bir sporcuyum ama dayanıklılık yarışlarına da dört senedir katılıyorum. Bu yüzden dayanıklılık yarışı altyapım var ama bu sene tamamen dayanıklılıkta yarışacağım için biraz daha buna yönelmem gerekecek. Hem teknik açıdan hem araç sürme açısından bazı farklılıklar var. Bunları zaten biliyorum ama yine de geliştirmem gereken konular olacaktır. Fiziksel açıdan bir sporcu, bir Porsche fabrika pilotu olarak her zaman o seviyede olmamız gerekiyor. Fiziksel tarafta bir sıkıntı yaşayacağımı düşünmüyorum. Sadece teknik olarak yeni kurallara, yeni yarışma şekillerine alışmam gerekecek çünkü her şampiyonanın kuralları farklı. Çalışmalara başladım, önümüzdeki sene için erkenden her türlü detayı ele alıyoruz. Mart'ta Katar'daki ilk yarışa kadar %100 hazır olacağımı düşünüyorum.

Ekip çalışması, dayanıklılık yarışlarının temel taşlarından biri. Yeni takım arkadaşlarınla uyum sağlamak ve iletişim kurmak için nasıl bir yöntem izleyeceksin?

Ayhancan Güven: Bu her zaman böyledir aslında, benim bireyseli sevmemin sebebi de bu biraz. Kendim öne çıktığım için bireysel yarışları daha çok seviyorum ama Le Mans 24 Saat ya da Nürburgring 24 Saat gibi büyük yarışları kazanmak için takım olmanız gerekiyor. Takım yarışlarında ne gerektiğini de bilen biriyim. WEC'in GT klasmanı kuralları gereği üç pilot oluyor ve bu pilotlardan biri profesyonel, biri yarı profesyonel, biri de amatör olmalı. Her takımda bu üç pilot kombinasyonu oluyor ve benim de takımdaki profesyonel pilot olarak diğer pilotlara her konuda liderlik etmem gerekiyor.

Araç geliştirme konusunda, kendilerini araçta iyi hissetmeleri konusunda ki yeri gelecek antrenman seansına benim yerime takım arkadaşlarımdan birinin çıkması gerekecek. Önemli olan onların kendilerini iyi hissetmeleri, ben profesyonel pilot olarak daha hızlı adapte olabilirim. Bu yüzden bu seneki hedefim tabii ki bireysel performansım ama takımın performansını yükseltmek, takım arkadaşlarımı da geliştirebilmek. Çünkü kazanmak istiyorsak onların da iyi performans sergilemeleri gerekecek ve onları da üst seviyeye çekmek için elimden geleni yapacağım.

WEC'te yarış stratejileri genellikle uzun vadeli düşünülür. Sprint yarışlarından farklı olarak bu stratejilere adapte olmak senin için nasıl bir değişiklik olacak?

Ayhancan Güven: Benim bireysel olarak yapabileceğim tek şey takımın benden istediği her şeyi yerine getirmek. Bunun dışında strateji tarafında, dayanıklılık tarafında takımıma çok güveniyorum çünkü son iki senenin şampiyonu, son iki sene Le Mans 24 Saat kazanmış takım. Strateji konusunda en iyi takımda olduğumu düşünüyorum, bu yüzden takımıma tamamen güveniyorum. Sizin pistte yaptığınız şeyler de onlara strateji opsiyonu açıyor, bunun için pistte işimi yapıp strateji tarafını tamamen onlara bırakacağım. Bunu en iyi yapacak olan onlar.

Porsche 911 GT3 R (2026)

Porsche 911 GT3 R (2026)

© Porsche

Yeni sezonda kullanılacak araç ve teknik detaylar hakkında neler söyleyebilirsin?

Ayhancan Güven: Önümüzdeki sene Porsche'nin yeni EVO aracı geliyor ama halihazırda aracın gelişim sürecinde yer alan pilotlardan biri olduğumdan sıkıntı yaşayacağımı düşünmüyorum. Yeni araca oldukça hakimim, benim açımdan bir alışma süreci olmayacaktır. Bireysel kurulumlar (setup) açısından DTM gibi bireysel şampiyonlarda aracı tamamen kendinize göre ayarlıyorsunuz ama bu durum burada geçerli olmayacak. Burada takım arkadaşlarımın araçta kendilerini rahat hissetmeleri için aracı onların iyi hissedecekleri şekilde ayarlamaya çalışacağım ve onlar rahat ettikten sonra sürüş stilimi onlara adapte edeceğim. Bu tarafta da takıma, takım arkadaşlarıma destek olacağım ve bu konuda sıkıntı yaşayacağımızı düşünmüyorum.

WEC'te mücadele edeceğin rakiplerin arasında çok deneyimli pilotlar var. Bu rekabet seni nasıl motive ediyor?

Ayhancan Güven: Büyük isimlerle aynı pistte olmak sizi motive eder ve o isimlerle yarışmak, kıyaslanmak beni de motive edecektir. Dayanıklılık yarışlarında yarış çok uzun ve her şey olabiliyor. Bu yüzden etrafınıza değil, sadece kendinize odaklanmanız gerekiyor. Takım olarak amacımız "91" numaralı aracın 8 Saat, 12 Saat ya da 24 Saat yarışına odaklanmak olacak. Zaten bunun dışında başka bir şeye bakma fırsatınız olmuyor çünkü uzun saatleri hatasız geçirmeniz gerekiyor, tek bir hata sizi geriye düşürebiliyor. Pistte önemli isimlerin olması motive edici olsa da sadece kendi takımıma ve yarışıma odaklanacağım.

Dayanıklılık yarışlarının zorlu koşulları (hava durumu, gece sürüşü gibi) seni nasıl etkiliyor? Bu tür zorluklarla başa çıkmak için özel bir yaklaşımın var mı?

Ayhancan Güven: Gece olması ya da yağmur yağması motor sporlarında pilotajı öne çıkaran durumlar. Ben gece yarışmayı da seviyorum, yağmurda yarışmayı da ve bu yüzden pek sıkıntı yaşamıyorum. Tabii yağmur ve gece bir araya geldiği zaman 24 saatlik yarışlarda hata payı artıyor. Ne kadar iyi ve ne kadar dikkatli olursanız olun, anlık bir hata ya da anlık bir olay sizi yarış dışı bırakabilir ve yarış erkenden sona erebilir. Yarışın o anki durumuna göre çok öndeyseniz daha az, birini yakalamaya çalışıyorsanız daha fazla risk alıyorsunuz. Bu tamamen yarışın o anki durumuna bağlı oluyor, bu yüzden o an ne gerekiyorsa o şekilde davranacağız.

Ayhancan Güven, İstanbul'da fotoğraf için poz veriyor.

Ayhancan Güven

© Nuri Yılmazer/Red Bull Content Pool

Ben gece yarışmayı da seviyorum, yağmurda yarışmayı da ve bu yüzden pek sıkıntı yaşamıyorum

Bu zorlu şampiyona dışında bu sezon içinde katılmayı hedeflediğin başka seriler ve şampiyonalar var mı? Varsa bunlardaki hedeflerin neler?

Ayhancan Güven: WEC dışında bu yıl Daytona 24 Saat, Spa 24 Saat ve Nürburgring 24 Saat yarışlarında yarışacağım. WEC dışındaki şampiyonalara tek yarışlık gireceğim ama bir şampiyona kovalamayacağım.

Yakın gelecek kariyer planlarında yer almasa da WEC'te başarılı bir sezon geçirmen durumunda ileride mutlaka yer almak, deneyimlemek istediğin, Hypercar kategorisi veya başka bir kategori/sınıf/seri var mı?

Ayhancan Güven: İki üç sene önceki kariyer planımda DTM'den sonra Hypercar vardı. Porsche pilotuyum ve Porsche ile DTM şampiyonu oldum ama bir sonraki adıma geçeceğim dönemde Porsche Hypercar'dan çekiliyor. Bu yüzden benim için kötü bir zamanlama oldu. Ama motor sporlarında yeni imkanlar, yeni fırsatlar oluşuyor ve şu an Porsche Formula E'ye daha fazla ağırlık veriyor, ikinci bir fabrika takımı kuruyor. Ben de kendimi o tarafa hazırlamaya çalışıyorum. Dediğim gibi çok erken bir proje, daha önümüzde 2026 WEC sezonu var. Gelecekte umarım Porsche'nin Formula E projesinin bir parçası olabilirim. WEC'te Hypercar çok iyi bir konumda ama Porsche çekiliyor, haliyle benim orada koltuk bulmam en azından önümüzdeki birkaç sene için mümkün değil. Yine de ilerleyen yıllarda Hypercar klasmanında da yarışmak istiyorum.

Temmuz ayında Berlin'deki Formula E testlerinde de piste çıkmıştın. Alıştığından çok farklı bu kategorideki deneyimin hakkında neler söylemek istersin? Formula E hakkında planların neler?

Ayhancan Güven: Berlin'deki testler benim için çok farklı bir tecrübe oldu. Hayatımda ilk kez açık teker bir araç sürdüm ve bir gün içinde çok fazla şeye adapte olmam gerekti. Çok fazla yeni bilgi vardı ama gün ortasında oldukça keyif almaya başladım araç içinde. Tabii ki farklı teknikler, stiller gerekiyor ama bunlara da hızlıca adapte olduğumu, sürüş tarzımın da Formula E aracına uyduğunu düşünüyorum ve bu yüzden oldukça keyif aldım.

Ayhancan Güven

Ayhancan Güven

© Barış Acarlı

Simülasyon tarafı benim için eskiden gerçek yarış fırsatı yakalama alanıydı. Zaman ilerledikçe simülasyon tarafında başarılı olmak için epey vakit harcadım

Gerçek hayattaki yarışların dışında sim racing başında da vakit geçiyor, hatta zaman zaman yayın açıyorsun. Bu alanda bir hedefin ve planın var mı, yoksa hobi olarak mı sürüş yapıyorsun?

Ayhancan Güven: Simülasyon tarafı benim için eskiden gerçek yarış fırsatı yakalama alanıydı. Zaman ilerledikçe simülasyon tarafında başarılı olmak için epey vakit harcadım ve şu an geldiğim noktada benim gerçek yarışlara hazırlık alanıma dönüştü. Birkaç sene daha böyle olacak gibi, gerçek yarışlara hazırlık alanı olarak düşünüyorum. Orada hala aktifim, hala düzenli olarak simülasyon yarışları ve antrenmanları yapıyorum. Önümüzdeki senelerde beni bazı simülasyon dünya şampiyonalarında birkaç yarışa girerken görebilirsiniz. Bunun dışında yoğun programımdan dolayı simülasyon tarafında düzenli bir şampiyon ya da turnuva kovalayamıyorum.

Max Verstappen örneği başta olmak üzere sim racing'in pilotların hayatındaki yeri, önemi ve etkisi gitgide artıyor. Gerçek ve sanal dünya arasındaki bu paralelliği ve yakınlaşmayı nasıl değerlendiriyorsun?

Ayhancan Güven: Max'in simülasyon dünyasına katkısı gerçekten çok önemli, çok değerli. Günümüzde simülasyon dünya çapında bu kadar değer, ilgi ve saygı görüyorsa Max'in kendi takımını kurması gibi yatırımları ile bunda payı büyük ki eskiden benim de parçası olduğum bir takım. Bence spor için yaptığı çok değerli, şu an simülasyon ile gerçek yarışları paralel bir noktaya getirdi. Simülasyondaki iyi takım pilotlarını gerçek yarışlara taşıyor. Aslında kendi hayalini gerçekleştiriyor, ben de buna benzer bir geçiş yaptım. Yıllardır gerçekte yarışırken gerçek ile simülasyonun ne kadar yakın olduğunu hep hissediyordum. Bunu Max de hissetmiş ki bu işi bu kadar ciddiye alıp bu noktaya getirdi. Bence Max'in motor sporları için bu yaptıkları çok değerli.

Nürburgring 24 Saat'te karşı karşıya gelme ihtimaliniz de söz konusu. Bu konu hakkında ne söyleyeceksin?

Ayhancan Güven: Max simülasyona ne kadar çok değer kattıysa geçen sene Nürburgring 24 Saat lisansını alarak bu yarışa da çok değer kattı. Bizim için Max'in o yarışta olması gerçekten çok önemli, çok değerli, unutulmaz bir an olur. Ben iki senedir o yarışı ikinci bitiriyorum, bu yüzden 2026 senesinde Max'in önünde kazanmak güzel bir hedef olur. Max'in yarışıp yarışmayacağını bilmiyorum ama iki senedir ikinci olduğum için 2026'da o yarışı kazanmak istiyorum. Umarım Max o yarışta yer alır çünkü motor sporları için gerçekten unutulmaz bir yarış olur. Motor sporları için de çok önemli bir olay, dört dünya şampiyonluğu olan bir F1 pilotunun aktif kariyerine devam ederken böyle bir yarışta yer alması gerçekten inanılmaz. Bir motor sporları taraftarı olarak bile ben çok heyecanlıyım. Umarım seneye böyle bir şey gerçekleşir olur.

Bu haberin içinde

Ayhancan Güven

Ayhancan Güven kimdir? Hayatı, motor sporları kariyeri ve başarıları hakkında tüm merak edilenler Red Bull'da!

TürkiyeTürkiye
Profili Görüntüle