Bitcoin nedir?
© Bitcoin
Teknoloji

Bitcoin Nedir? Nasıl Alınır 2020'den Bilgiler

Bitcoin nedir? Sanal paralar güvenli mi? Gelecekte ekonomi piyasalarına yön mü verecekler? İşte hepsinin 2020 yılında cevabı!
Yazar: Müfit Yılmaz Gökmen
22 dakikalık okumaUpdated on
* Bu içerik yatırım tavsiyesi içermez.
Bir gün hayatın işleyişini değiştiren birçok büyük yenilik gibi, Bitcoin'in temsil ettiği sanal para fikri de aniden ortaya çıkmadı. Aslına bakarsanız, yaratıcısı Satoshi Nakamoto'nun ilk kez 2009'da piyasaya sürdüğü Bitcoin, temelleri '90'lı yıllarda atılmış bir teknolojinin ilk ürünüydü.
Gerçek kimliği halen yeraltı dünyasında saklı olan Nakamoto, '90'lı yıllardaki cyberpunk (siberpunk) akımının üzerinde çalıştığı fikri hayata geçiren isim oldu. Nick Szabo ve David Chaum gibi isimler, siberpunk akımını yönlendiren chat platformlarında geleceğe damgasını vuracak bir teknoloji üzerinde tartışıyordu. Düşünceleri, dijital dünyanın özgürlüğünden yararlanan bir finansal sistem oluşturmaktı. Böylece para yönetiminde bankaların otoritesi ortadan kaldırılacak ve güven ilişkisi kullanıcılar arasındaki açık kaynaklı bir sisteme dayanacaktı. Mahremiyeti bireysel özgürlüğün sınırları içine alan ilk prototiplerden bazıları Bit Gold, BMoney, RPaw ve Hascash olarak belirdi.
Nakamoto, amacının "üçüncü partilerden bağımsız peer to peer (P2P) kullanılan elektronik bir para sistemi oluşturmak" olduğunu belirtmişti. İcadını piyasaya sürmek için de mükemmel bir zaman seçti. ABD'nin en büyük dördüncü yatırım bankası olan Lehman Brothers, 15 Eylül 2008'de iflasını açıkladı. Varlıklarının değeri 639 milyar dolar, borcu ise 619 milyar dolar olan banka, ABD tarihinin en büyük iflas başvurusunu yaptı. Dünyanın bir numaralı ekonomisinde yaşanan şok, bir devrimi başlatmak için şüphesiz en iyi zamanlardan biriydi. Nakamoto, 3 Ocak 2009 tarihinde ilk Bitcoin transferini bir diğer yazılımcı Hal Finney'e yaptı.

Bitcoin Nedir? Bitcoin ve Madenciliği Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Nakamoto'nun piyasaya sürmek için belirlediği Bitcoin miktarı 21 milyondu. Ethereum'un piyasadaki miktarına (60 milyon) kıyasla çok az olan bu miktar, Nakamoto tarafından 2140 yılına kadar limit olarak belirlendi. TOR üzerinden kullanılan ilk Bitcoin borsası DWDollar, Haziran 2010'da hayata geçti. Bu noktadan sonrasına bakmadan önce Bitcoin ve diğer sanal paraların üzerinde çalıştığı sisteme, yani blok zincirine değinmemiz gerekiyor.

Blok zinciri ve sanal para madenciliği nedir?

Blok zinciri, sanal para ile yapılan finansal işlemleri blok olarak biriktiren ve yapılan tüm işlemi kayıt altına alan sistemi temsil ediyor. Açık kaynaklı olması sayesinde işlemler tüm kullanıcılar tarafından kontrol edilebiliyor. Kısaca, geleneksel finansal işlemlerde insan hatası veya yolsuzluktan kaynaklanan sorunlar dijital hesap defterinde söz konusu olmuyor.
Nakamoto, ilk blok zinciri (blockchain) veri tabanını oluşturdu

Nakamoto, ilk blok zinciri (blockchain) veri tabanını oluşturdu

© Bitcoin

Bitcoin ve başını çektiği sanal paraların geleneksel finans sistemine alternatif olabilmesi için tamamen kendine özgü bir altyapıya sahip olması gerekiyordu. Nakamoto'nun en büyük başarısı, Bitcoin'in üzerinde işleyeceği ilk blok zinciri (blockchain) veri tabanını oluşturmak oldu. Blok zinciri, sanal para ile yapılan finansal işlemleri blok olarak biriktiren ve yapılan tüm işlemi kayıt altına alan sistemi temsil ediyor. Bloklar şifrelenmiş halde madencilerin kullandığı PC'lere gönderiliyor. PC'ler, kendilerine iletilen BTC çekirdek protokolünü çözmek için aralıksız çalışıyor ve finansal işlem için atanan kod deşifre ediliyor.
Madenciler tarafından tanımlanan her işlem, anında 'dağıtılmış hesap defterine' kaydediliyor. Dağıtılmış hesap defteri, küresel sanal para işlemlerinin takibinin yapıldığı binlerce sunucuyu temsil ediyor. Merkezi bir sunucu olmaması güvenliği ciddi ölçüde artırırken, açık kaynaklı olması sayesinde işlemler tüm kullanıcılar tarafından kontrol edilebiliyor. Kısaca, geleneksel finansal işlemlerde insan hatası veya yolsuzluktan kaynaklanan sorunlar dijital hesap defterinde söz konusu olmuyor.
Madenciler, tamamladıkları her işlem için borsalar tarafından ödüllendiriliyor ve yaptıkları işlemi temsil eden sanal para biriminden kazanıyorlar. Tamamlanan her bir blok zinciri işlemi, aynı zamanda dağıtılmış hesap defterindeki işlemlerin onaylanıp doğrulanması, yani güncellenmesi anlamına geliyor (daha detaylı bilgi için bir önceki yazımıza da göz atabilirsiniz).

Nasıl sanal para yatırımı yapabilirim?

Yukarıdaki soruyu soruyorsanız karşınızda iki seçenek yer alıyor: Madenci olmak veya sanal para alım-satımı yapmak. Madencilik geçmiş yıllarda fazlasıyla tercih edilen sanal para yatırımı iken, günümüzde giderek azalıyor. Sebebi, kontrolünü kaybeden Bitcoin'in verdiği hırsla madenci sayısında patlama yaşanması. Çok fazla madencinin olduğu bir sektörde donanım ve elektrik faturasını karşılayacak bir kar sağlamak giderek zorlaştı. Ancak yatırım gücünüz yüksek ise en az 8-10 ekran kartından oluşan güçlü bir sistem kurmayı deneyebilirsiniz.
İkinci ve günümüzün en çok tercih edilen yöntemi sanal para takası yapmak. Bu aşamada karşınızda iki seçenek yer alıyor. Ya bir dijital cüzdan sahibi olacaksınız ya da bir sanal para borsasında hesap açacaksınız. Detaylarına değinelim.

Dijital cüzdan nedir?

Dijital cüzdanlar içinde paranızın saklı olduğu araçlar anlamına gelmiyor. Teknik olarak vazifeleri blok zincirine bağlanmanızı sağlamaları. Böylece blok zinciri üzerindeki diğer kullanıcılar ile para transferi yapabiliyorsunuz ve hesabınızı gözden geçirebiliyorsunuz. Bunu yaparken kullanacağınız en önemli veriler, size atanan public key (açık anahtar) ve private key (özel anahtar). Dijital cüzdanların birçok çeşidi bulunuyor ve sundukları özellikler kendi aralarında değişiyor. Eğer dijital cüzdan kullanmayı tercih edecekseniz, birden çok sanal para çeşidi kullanmanıza izin veren bir tane seçmeniz uzun vadede mantıklı olabilir.
Dijital cüzdanların (nam-ı diğer kripto cüzdanlar) beş çeşidi bulunuyor: Masaüstü (desktop), çevrimiçi (online), akıllı telefon (smartphone), donanım (hardware) ve kağıt (paper). Masaüstü dijital cüzdan, sadece cüzdanınızın yüklü olduğu bilgisayardan işlem yapmanıza izin veriyor. Windowsb Linux ve Mac için kullanılabilen birçok dijital cüzdan mevcut.
Tek bir PC'de bulunması güvenliği artırsa da, bilgisayarınızın güvenliğine çok dikkat etmeniz gerekiyor. Sadece anti-virüs değil, güvenlik duvarı sunan tam içerikli bir paket kullanmanızda fayda var. Hack'lenmeniz ya da cüzdan yazılımını yanlışlıkla silmeniz halinde paranızı geri dönüşü olmayacak şekilde kaybediyorsunuz.
Bitcoin Ledger

Ledger Nano

© Ledger

Çevrimiçi cüzdanlar, adından da anlaşılacağı gibi genelde sanal para borsalarıtarafından kontrol ediliyor. Bu durumda, genelde aracılık yapan bir üçüncü parti firma da bulunuyor. Üyelerden istenen güvenlik bilgileri sadece e-posta adresinden pasaport bilgilerine kadar değişebiliyor. En büyük avantajları kaybolma riskinin bulunmaması ve internete bağlı her cihazdan erişim sağlanabilmesi. Çevrimiçi cüzdan sunan firmaların sunucuları, masaüstü cüzdanların tutulduğu sunuculara göre çok daha güvenli. Öte yandan, hacker'lar tek bir yumurta çalmak yerine içinde onlarca yumurta bulunan bu sepetlere saldırmayı tercih ediyor. Bunun için tercihinizi yaparken çok titiz olun.
Akıllı telefonlar ile kullanılan cüzdanlar masaüstü gibi cihazınıza yüklediğiniz yazılım üzerinden çalışıyor. Masaüstü cüzdanlarla neredeyse aynı olsa da, kullanım açısından farklılıklar sunabiliyor. Örneğin, diğer cüzdan adreslerini tarayarak çok daha hızlı işlem yapabiliyorsunuz. En büyük riski, telefonunuzun başına bir kaza gelmesi. Düşürüp kırmanız, çaldırmanız, kaybetmeniz veya virüs koruması yapmadığınız için hack'lenmeniz paranızı kaybetmeniz demek.
Donanım olarak satılan dijital cüzdanlar belki ilk üç opsiyonun karşısında beliren en mantıklı alternatif. Fiziksel dijital cüzdanlar genelde USB olarak satılıyor. Bazı firmalar, phablet veya tablet benzeri geniş ekrana sahip cüzdanlar da sunuyor. USB'yi internete bağlı her cihaza takıp işlem yaparken, tabletinizin Wi-Fi veya bluetooth özelliğini kullanarak işlem gerçekleştiriyorsunuz. Eğer cihazınızı kaybederseniz, paralarınıza da güle güle demeniz gerek.
Ledger NanoS

Ledger NanoS

© Ledger NanoS

Kağıt cüzdanlar en yüksek düzey güvenlik talep eden kullanıcıların tercihi. Dijital veya fiziksel cüzdanınızı kullanarak açık veya özel anahtarınızı içeren bilgiyi basıyorsunuz. Elinize geçen kağıt cüzdan, para transferi kullanmak için yine dijital cüzdan veya yazılıma ihtiyaç duyuyor.
Dijital cüzdan kullanarak kağıt cüzdanın üzerinde yer alan açık anahtara para transfer edebiliyorsunuz. Bu genelde QR kodu ile yapılıyor. Kağıt cüzdandan birine transfer yapacaksanız, transferi ilk önce dijital bir cüzdana yapmanız lazım. Bu aşamada özel anahtarınızı elle girmeniz gerekiyor.

Dijital cüzdan ile nasıl işlem yapabilirim?

Dijital cüzdanların kullanımı kendi aralarında farklılıklar gösterse de, standart protokoller için gerekenler aynı. Para göndermek için bir cüzdan adresine (alıcının açık anahtarı) ihtiyacınız var. Bu adres üç formatta sunabiliyor. Rakam ve harflerden oluşan uzun bir dizin olabiliyor veya anında cüzdanınıza erişim sağlayan bir URL olarak verilebiliyor. Akıllı telefon cüzdanları için QR kodu kullanılıyor. Adres cüzdana girildikten sonra göndereceğiniz miktarı seçiyorsunuz.
Para transferi alma işlemi kullandığınız cüzdana göre fazlasıyla değişebiliyor. Bazı cüzdanlar hep aynı açık anahtarı kullanırken, diğerleri her işlem için yeni bir tane atayabiliyor. Hangi sistemi kullanacak olursanız olun, açık anahtar bilgisi vermeniz gerekiyor. Talep ettiğiniz miktarı girdikten sonra işlemin tamamlanmasını bekliyorsunuz.
Tüm blok zinciri işlemleri kamuya açık olduğu için para transferi yapan taraflar işlemleri kontrol edebiliyor.
Dijital cüzdanlar ile yapılan işlemler kullanılan sanal para birimine göre birkaç saniye veya onlarca dakika alabiliyor. Bu süreç, madencilerin kendilerine atanan kodu deşifre etmesi için gereken süreci temsil ediyor. İşlem tamamlandıktan sonra dağıtılmış hesap defterine kaydediliyor ve kullanıcıya bilgilendirme notu gönderiliyor. Tüm blok zinciri işlemleri kamuya açık olduğu için para transferi yapan taraflar işlemleri kontrol edebiliyor.

Bitcoin'i nasıl paraya çevirebilirim?

coinbase

Sanal paranın nakit olarak banka hesabınıza geçmesi bir hafta sürebiliyor

© Coinbase

Sanal paralara yatırım yapmayı düşünen birçok kişi Bitcoin veya diğer kripto para birimlerini paraya çevirmenin çok karmaşık işlemlere dayandığını sanıyor. Aslına bakarsanız bu fazlasıyla kolay ve kısa bir işlem. Tek yapmanız gereken bir borsada hesap açmak. Örneğin, en popüler sanal para borsası Coinbase'i ele alalım. Yukarıda bahsettiğimiz gibi Coinbase kullanıcılara kendi bünyesindeki cüzdanı sunan bir borsa. Kısaca bireysel cüzdanınızı bir borsada hesap açarak da oluşturabilirsiniz. Bu aşamada karar tamamen size kalıyor. Coinbase'de alım-satım yaptığınız sayfaya gelerek sanal paranızı nakite çevireceğiniz (önceden tanımladığınız) banka hesabını seçiyorsunuz. Nakite dönüştürmek istediğiniz BTC miktarını yazıp 'sat' tuşuna tıkladığınız zaman işleminiz tamamlanmış oluyor. Ortalama 2 dakika süren bu işlem birçok borsada PayPal ile de uyumlu ancak ülkemizde maalesef bu opsiyon mümkün değil.
Sanal paranın nakit olarak banka hesabınıza geçmesi bir hafta sürebiliyor.
ABD'ye özel olarak Shift, WageCan ve CryptoPay gibi hesap kartları farklı borsalar arasında birçok sanal para işleminin yapılmasını sağlıyor. CryptoPay işlemleri Türkiye'yi de kapsıyor ancak ülkemizdeki kullanıcılar için hizmetler henüz kısıtlı. Ayrıca, Changer ve BestChange gibi platformlar üzerinden sahip olduğunuz her türlü sanal parayı takas edebiliyor veya alıp satabiliyorsunuz. Bu aşamada sanal paranızı Perfect Money veya AdvCash gibi yeni nesil internet ödeme yöntemleri ile de değerlendirebiliyorsunuz. En önemli basamak, hangi işlemi hangi platformda nasıl yapacağınızı net olarak belirlemek. Küresel bir platform kullanacaksanız Coinbase, Paxful, xCoins veya Indacoin öne çıkan birkaç seçenekten biri. Birçoğu VISA tarafından düzenlenen ve hizmetleri belli bölgelerle kısıtlı (Türkiye henüz yok) olan hesap kartları da kullanıyor.
Changer gibi platformlarla her türlü sanal parayı alıp satabilirsiniz

Changer gibi platformlarla her türlü sanal parayı alıp satabilirsiniz

© Changer

Türk kullanıcılar için sanal parayı nakite çevirmek aşamasında yerel borsalardan faydalanmak çok daha kolay olabilir.
Aklınızda tutmanız gereken bir husus, giderek büyüyen sanal para ağının artık komisyon ile çalıştığı. Coinbase üzerinden yapacağınız banka işlemi veya Paxful ile Western Union'a göndereceğiniz nakit için her borsaya göre değişen komisyonlar kesiliyor. Yerel borsaların komisyonları Batı'dakilere oranla daha düşük olacaktır diyebiliriz.

Sanal para yatırımına nasıl başlamalıyım?

Bireysel dijital cüzdan bulundurmak tecrübeli yatırımcılar için daha tercih edilebilir gibi görülüyor. İlk kez yatırım yapacak girişimciler ise güvenlik konusunda tüm sorumluluğu üzerine alan borsaları kullanıyor. Hangisi ile başlayacağınız sorusunu kendinize sormadan önce çok uzun ve dikkatli bir araştırma yapıp yatırım yapacağınız sanal para veya paraların en ideal kullanımını size sunacak finansal araçları seçmelisiniz.
Eğer bir madenci olmak istiyorsanız Bitcoin yerine Ethereum çıkarmak veya gelecek vaat eden altcoin'leri (Bitcoin alternatifleri) tercih etmek çok daha mantıklı olacaktır.
Ethereum çıkarmak yeni bir yatırımcı için doğru bir hamle

Ethereum çıkarmak yeni bir yatırımcı için doğru bir hamle

© Ethereum

Bitcoin'in 12,000 dolar civarında gezindiği günlerde ilk kez yatırım yapacak bir girişimciye şu tavsiyeler verilebilir:
Eğer bir madenci olmak istiyorsanız Bitcoin yerine Ethereum çıkarmak veya gelecek vaat eden altcoin'leri (Bitcoin alternatifleri) tercih etmek çok daha mantıklı olacaktır. Kar sağlayacak miktarda Bitcoin çıkarmak için Türkiye'deki fiyatlar göz önüne alındığında en az 20 bin TL maliyetli bir sistem kurmanız ve elektrik faturasıyla beraber geri ödemesini birkaç ayda yapabilmeniz lazım. Bu riski almak yerine Ethereum (ETH), Litecoin (LTC), Bitcoin Cash (BCH), Dash (DASH), Ripple (XPR), Monero (XMR) veya NEO (ANS) gibi altcoin'ler sürdürülebilir bir yatırım sağlayabilir.
Dijital cüzdan sahibi olarak veya bir borsaya üye olarak ticarete başlayacaksanız, hangisini kullanacağınızı yatırım yapacağınız sanal para veya paralara göre belirlemelisiniz. Bu aşamada yatırım gücünüzü direkt borsalardaki söylentilere göre değerlendirmek yerine, birçok sanal para üzerinde işlem yapmanızı sağlayan cüzdanlar ile değerlendirebilirsiniz. Bu aşamada Electrum, Trezor, Ledger Nano S ve KeepKey gibi önde gelen cüzdanları incelemekte fayda var.
Trezor

Trezor

© Trezor

Güvenlik ve danışmanlık konusunda avantaj sağlamak için bir borsaya üye olmayı tercih edecekseniz, yukarıda bahsi geçen platformlara göz atabilirsiniz. Türk yatırımcıların yerel borsaları takip etmesi en kısa yol olacaktır. Söz konusu piyasalar BTCTurk, Paribu, Koinim ve Koineks.

En büyük tehdit: Kaybolan cüzdan ve kapanan borsalar

Bitcoin, piyasaya çıktığı ilk günün ardından her yeni girişim gibi engellerle dolu bir süreçten geçti. Kamunun ilgisinden uzak kaldığı ilk adaptasyon yıllarında, Bitcoin altyapısı eksik bir finansal araçtı ve iş dünyası yerine, girişimciler ve yeteneklerini yönlendirecekleri yeni bir alan arayan yazılımcılar tarafından benimsendi. Sakladığı potansiyelin farkında olan ilk kullanıcıları, aynı zamanda Bitcoin'in tüm risklerini göğüsleyen öncülerdi. Bunu derken her birinin masum birer yatırımcı olduğunu söylemek de güç.
Müşterileri için 'internet özgürlüğünün' temsili olan Silk Road, FBI'ın fazlasıyla canını sıkıyordu ve Ekim 2013'te kapatıldı.
Bitcoin'in ilk yıllarına ait ana başlıklardan biri Silk Road. William Ross Ulbrichttarafından 2011'de hayata geçirilen Silk Road, kripto-anarşistlerin kalesi TOR üzerinden işleyen bir karaborsaydı. Alışverişin yüzde 80'i Bitcoin üzerinden yapılan Silk Road, her türlü uyuşturucu başta olmak üzere çok sayıda yasadışı madde ve ürünün satıldığı bir platforma dönüştü. Müşterileri için 'internet özgürlüğünün' temsili olan Silk Road, FBI'ın fazlasıyla canını sıkıyordu ve Ekim 2013'te kapatıldı. Ulbricht'in tutuklanması, Bitcoin dünyasında domino etkisi yaşanan bir süreç başlattı. Bir yıl sonra, müşterileri arasında Silk Road da bulunan Bitinstant kapatıldı ve kurucusu Charlie Shrem tutuklandı.
Bitcoin için 'Tanık olduğumuz en büyük sosyo-ekonomik devrim' ifadesini kullanan Shrem, Bitcoin'in kendisini merkezinde bulduğu dev yasa boşluğunda araya giren isimlerden sadece biriydi.
bitcoin

"Tanık olduğumuz en büyük sosyo-ekonomik devrim"

© Bitcoin

Kapanan borsalar ve sanal mağazalar binlerce Bitcoin kullanıcısının yatırımını da kurtarılmaz bir şekilde yok ediyordu. Tam bugünlerde Bitcoin'in karşısındaki en büyük ikinci risk belirdi: Hacker saldırıları. Hacker'lar on binlerce müşterinin hesabını saklayan ve hazine sandığı gibi bekleyen borsaları hedef belirlemekte gecikmedi. BitInstant'ın kapanmasına karar verilmesinden sadece iki hafta sonra, Japonya merkezli en büyük küresel Bitcoin borsası Mt.Gox saldırıya uğradı. Küresel BTC hacminin yüzde 10'unu temsil eden 750,000 sanal para ortadan kaybolmuştu ve firmanın sahibi Mark Karpeles de hapsi boyladı.
Birincisi, güvenilir bir borsaya yatırım yapmalısınız ve ilk etapta büyük paralar yatırmamalısınız. Çünkü karşınıza hiç bilmediğiniz detaylar çıkabilir.
Elif Akyüzel
Geride kalan yıllarda dijital cüzdanını kaybettiği veya hesabı bulunan borsa kapatıldığı için sayısız insan mağdur duruma düştü. Bir tanesi, geçtiğimiz yaz 110 milyon dolar ceza almasının ardından kapatılan BTC-e kullanan Elif Akyüzel.
"Bir yıl öncesine kadar BTC-e sitesinin kullanıcılarındandım. Hiç beklemediğimiz bir anda BTC-e CEO’su Alexander Vinnik kara para aklama suçlamasıyla tutuklanınca site kapatıldı. Yaptığımız hiçbir yatırıma ulaşamaz olduk, ulaşabilseydik yatırımları cüzdanımıza atabilirdik ama hepimiz sitede bırakmak zorunda kaldık. Bu da sitenin insafına kalmak anlamına geliyordu. Benim avantajım hem çok yüklü bir parayla yatırıma başlamamam hem de siteye kullanıcı olduğunuzda sadece size özel verilen IP adresini siteye para yüklerken yazmayı unutmam oldu. Kendime bu adresi parayı yollarken yazmadığımdan ötürü önceleri çok kızmıştım.
Site kapandıktan sonra paramın gri bir alana takıldığını fark ettim. Gri alan, sitenin yatırımcıyla kendisi arasında bağlantısını kurabilecek uluslararası kurum kültürü olan ve devletlerden bağımsız çalışan şirketleri temsil ediyor. Yani aracılık yapan bir üçüncü parti kurum. Bu firmayla irtibata geçip paramın iade edilmesini talep eden bir dilekçe yazdım. Nihayetinde paranın ben sitedeki adresimi yazmayı unuttuğum için kendi hesaplarında kaldığını öğrendim. Şimdi düşünüyorum da, yaptığım bu hataya çok üzülürken sonunda bir hayrı çıktı. Site kapatıldığı için paramı hiçbir şekilde kurtaramayacakken bu gri alanda takıldığı için 3 aylık bir uğraşıdan sonra tamamını geri alabildim.
Yatırımcılara iki önerim olabilir: Birincisi güvenilir bir borsaya yatırım yapmalısınız ve ilk etapta büyük paralar yatırmamalısınız. Çünkü karşınıza hiç bilmediğiniz detaylar çıkabilir."
Paxful ile Bitcoin alıp satabilirsiniz

Paxful ile Bitcoin alıp satabilirsiniz

© Paxful

Türk yatırımcıların aklına takılanlar: Yerel borsalar ve meşruluk

Türkiye, Bitcoin dünyasında Mt. Gox ile yaşanan depremin ardından birçok ülke gibi durağan bir sürece girmişti. İlk yerel Bitcoin borsasını temsil eden BTC Türk'ün 2013'te hayata geçmesinden önce ve sonraki süreçte öne çıkan yatırım madencilikti. Bitcoin değerinin kontrolden çıktığı 2017 yazına kadar madencilik yatırımı ve maliyetleri günümüze kıyasla hayli düşüktü. Madenci sayısının çok daha az olduğu günlerde 4-5 ekran kartlı sistemler ile iyi bir kar elde etmek mümkündü ve madenciler yasal mevzular ve siber saldırılardan uzak bir ortamda işlemlerini yapabiliyordu. İstanbul'daki ekran kartı stoklarının tükendiği yaz aylarının ardından küresel alandaki madenci sayısı en az ikiye katlandı.
Madencilik için gereken yatırım ve maliyetlerin misliyle artması, Türkiye dahil olmak üzere yatırımcıların stratejisini değiştirdi: Dijital cüzdan tutmak veya bir borsaya dahil olmak.
Bitcoin artık olgunluk dönemine girmiş olsa da halen birçok yasal boşluk söz konusu. Bitcoin'i 'dolandırıcılık aracı' olarak kabul eden ABD Merkez Bankası (Fed) ve borsalarının yasamayı dürtükleyeceğinden de şüphemiz yok. Ülkemizde Bitcoin'in üzerinde durduğu yasal zemini sorgulamak çok kolay değil ancak devlet ve özel sektör yatırımlarının giderek artmasıyla güvenilir kanalların çoğaldığını söylemek mümkün. Dünyada IBM, Microsoft ve Spotify gibi firmaların yatırım yaptığı Bitcoin, Türkiye'de ödeme sistemlerinin yanı sıra ulaşım ve hukuk alanlarında da kullanılıyor. En önemli gelişmelerden biri Akbank'ın birçok bankacılık konsorsiyumu tarafından uluslararası para transferi için kullanılan Ripple blok zinciri ağına dahil olduğunu açıklamasıydı. Aynı dönemde, Bankalararası Kart Merkezi (BKM), blok zinciri teknolojilerini kullanabilmesini sağlayacak çeşitli yenilikler üzerinde deneyler yapmaya başladı.
Kasım ayında Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’nın, 'iyi tasarlandıkları takdirde sanal paraların finansal istikrara katkı sağlayabileceğini' söylemesi de önemli bir not.
Bitcoin yatırımlarının yeniden şekillendiği ve Türkiye'deki sanal para altyapısının güçlenmeye başladığı günlerde, gelişmeleri yakından takip eden Webrazzi editörü Fırat Demirel'in yorumlarını aldım.
"Bitcoin'in popülerliğinden Türkiye'nin etkilenmemesi mümkün değil. Çünkü değeri hızla artan ve erişimi kolay zenginlikler her zaman insanoğlunu kendine çekmeyi başarmıştır. Bu durumu 1850'lerde Kaliforniya'da yaşanan Altına Hücum dönemine benzetebiliriz. Ancak ortada daha çarpıcı, merkezi olmayan bir kaynak var. Bu noktada Bitcoin'in bilgisayar gücüyle üretilebilen bir değer olduğunu hatırlamakta fayda var. En azından 21 milyon blok zinciri tamamlanana kadar bu mümkün. Fakat madenci sayısı ve gücü giderek arttığı için madencilik eskisi kadar karlı bir iş değil. Artık insanlar Bitcoin borsaları üzerinden al-sat yaparak yatırım yapmaya, zengin olmaya çalışıyor. Türkiye'de Paribu, BTCTurk, Koinim, Koineks ve yakında açılacak olan Binans gibi kripto para borsaları var ve büyümeyi kısmen görmemizi sağlıyor. Bu borsaların toplam işlem hacmi 6 milyon dolar civarında. Ancak yabancı Bitcoin borsalarında da işlem yapıldığını düşünürsek Türkiye'deki bitcoin zenginliğini tahmin etmek çok zor.
Bitcoin'in yasallığı ise ciddi bir tartışma konusu. Bugüne dek piyasa değeri küçük olduğu için göz ardı edilen bitcoin, artık olumsuz da olsa büyük oyuncuların görüş bildirdiği bir para birimi haline geldi. Önümüzdeki yıllarda kripto paralara özel uluslararası alanda ortak kararların alınabileceğini tahmin ediyorum. Türkiye'nin burada nasıl pozisyon alacağını kestirmek içinse ekonomistler ve teknoloji uzmanlarının birlikte çalışması gerekiyor. Şahsen Bitcoin ve diğer kripto paraların kalıcı olup güven vermesi için günlük ticarete dahil olması ve öngörülemeyen dalgalanmalardan kurtulması gerektiği kanısındayım. Aksi takdirde yasadışı iş yapanlar ve kısa yoldan zengin olmak isteyenler bitcoin pastasının en büyük dilimine sahip olmaya devam edecek."
Bitcoin Çiftliği

Bitcoin Çiftliği

© Bitcoin

"Türkiye’de yasal zeminin kurulması için devlete yardım etmeye hazırız"

Türkiye’de Bitcoin borsalarının temeli atılıyor olsa da devlet aşamasında nasıl çalışmalar yapıldığı şu an kesin değil. Netsparker firmasında güvenlik araştırmacısı olan Mustafa Yalçın, Türkiye’nin Bitcoin’e adapte olmuş ülkeler gibi gerekli yasal zemini ve dolandırıcılık takip sistemlerini hazırlaması gerektiğini belirtti. Yalçın, Bitcoin ve diğer sanal paraların faydalarından yararlanmamız gerektiğine inanıyor:
"Teknolojinin getirdiği kolaylık ve gizlilik kavramlarının olduğu her yerde dolandırıcıların türediğini ve türeyeceğini biliyoruz. Ancak dolandırıcılığın teknolojik gelişimlerin önüne geçmesini engellememiz gerekiyor. ABD hükümeti, BitLicense adını verdiği bir regülasyon ile Bitcoin kullanımının önüne geçmek yerine, dijital para birimlerini kullanabilir kıldı. Bunu yaparken dolandırıcılığa karşı kontrol mekanizmaları kurarak kendilerini bu süreçlere adapte ediyorlar.
Ülkemizde Bitcoin'e yönelik bir regülasyon henüz bulunmuyor olsa da Bitcoin alım satımı TL üzerinden yapılabiliyor ve aracı kuruluşlar aracılığıyla temin edilebiliyor. Bu aracı kuruluşlar, güvenlik amacıyla bağlı oldukları güvenlik birimlerine gerekli geri bildirimleri yaptıklarını kullanıcılara bildiriyorlar.
Teknolojiyi yakından takip edenlerin dışında, basında 'fiyatların aniden çok artması, dolandırıcılık yapıldığı' gibi başlıklar kamuda Bitcoin'in sadece yasadışı faaliyetler için kullanıldığı gibi bir düşünce oluşturuyor. Silkroad vakası gibi terör/kaçakçılık eylemlerinde kullanılan Bitcoin'ler, Bitcoin sisteminin verdiği şeffaflıktan ötürü takip edilebiliyor. Bu sayede istihbaratı güçlü devletler dolandırıcılıkları tespit ediyor. BTC'nin meşruluğu şu an ülkeden ülkeye değişiyor ancak bireye indirgediğimizde hayatımıza birçok yenilik ve kolaylık kazandırıyor. Bana sorarsanız fayda sağlayan bir teknoloji meşrudur. Bu durumu bıçağın iki farklı kullanımı örneği ile izah edebiliriz. Bir bıçakla insan öldürülebilir ama mutfaklarımızda vazgeçilmezdir. İnternet de günümüzde dolandırıcılar tarafından kullanılmaktadır fakat kullanımının getirdiği avantajlar kaçınılmazdır. Bitcoin de aynıdır. Getirdiği avantajları suçlular kendi çıkarları için kullanmak isteyecektir. Devletler, karşı durmak yerine Bitcoin’i anlamaya çalışmalı ve belli düzenlemeler ile suç unsurları minimize etmek için çaba sarf etmelidir.
Elden bozdurulan kara parayı takip etmek ne kadar zor ise, Bitcoin için de aynı durum geçerli. Ancak bu teknolojiden faydalanmak isteyen kullanıcılar zaten gerekli bilgileri kullandıkları borsalara sunarak bilgi paylaşımı sağlıyor ve olası soruşturmalarda gerçek suçluların bulunması kolaylaşıyor. Dolandırıcılığa alet olan teknolojiye engel koymak yerine, ona ayak uydurarak, doğru takip mekanizması kurulması ve fayda sağlanması gerektiğine inanıyorum. Halihazırda Japonya, İsviçre, Avustralya zamanla Bitcoin'e adapte olmuş ülkelere örnek gösterilebilir.
Ülkemizde Bitcoin'in yasal zeminini oluşturmak için yakın zamanda harekete geçileceğini umuyorum. Güvenlik zafiyetleri ile ilgili kaygıları azaltmak için devletimiz konuyla ilgili güvenlik kuruluşlarına bilgi paylaşımı çağrısında bulunursa elimizden gelenin en iyisi yaparız."

Bitcoin nereye gidiyor?

Bitcoin'in ani yükselişi ve neden olduğu spekülasyonları analiz edebilmek için sanal paranın kökenlerine dönmemiz gerekiyor. Son birkaç ay içinde yaşanan hareketliliği tetikleyen gelişmeler, Bitcoin'in iki kez çatallanması, kısaca bölünmesi oldu. Peki bu nasıl oldu? Satoshi Nakamoto 2140 yılına kadar 21 milyon BTC olmasını kararlaştırmıştı. Ancak birçok kişinin gözden kaçırdığı detay, Bitcoin'in bölünebilmesi.
Madencilerin blok zincirinin efendileri olduğuna değinmiştik. Çin merkezli madenciler, Bitcoin'in hızla değer kazanmasından yola çıkarak ilk olarak Temmuz sonunda sanal parayı klonlama kararı aldı. Yapılacak işlemin ardından, her madenciye sahip oldukları kadar yeni para biriminden verilecekti. Böylece 1 Ağustos sabahına Bitcoin Cash (BCH) ile uyandık. Kıdemli madenciler baktılar ki Bitcoin'in değeri düşmüyor ve BCH de 500 dolar seviyelerinde, Kasım ortasında ikinci kez çatallama işlemi gerçekleştirdiler ve karşımıza Bitcoin Gold (BTG) çıktı.
İkinci bölünme ile Bitcoin Gold doğmuş oldu

İkinci bölünme ile Bitcoin Gold doğmuş oldu

© Bitcoin

Çatallamanın bir nevi klonlama olduğunu belirtmiştik. Yani, bugün piyasada 21 milyon BTC, 21 milyon BCH ve 21 milyon BTG bulunuyor. Bitcoin piyasasında kök salanlar için oldukça karlı bir tablo ortaya çıksa da, bu işlemlerden hoşnut olmayan çok sayıda borsa mevcut.
Yaşanan gelişmeler Bitcoin'in nihayetinde patlayacak bir balon olarak görülmesine neden oluyor. ABD cephesi Bitcoin'e olan mesafeli tutumunu sürdürürken, koruma fonu platformları da Bitcoin tabanlı firmaları müşteri olarak kabul etmeyi reddediyor. BTC'nin 10,000 doları gördüğü ilk günlerde, JPMorgan Chase CEO'su Jamie Dimon, sanal parayı 'dolandırıcılık' ve 'şişmekte olan bir balon' olarak yorumladı. Koruma fonu platformları Brooklands Fund Management, Mirabella Advisers ve Privium Fund Management, Bitcoin tabanlı müşterileri kabul etmediğini açıkladı. On binlerce BTC yatırımcısının yer aldığı G.Kore'nin hükümeti de sanal paranın ülkedeki yasadışı eylemleri artırabileceği uyarısında bulundu.
Birçok analist uzun vadede Bitcoin'in çok ciddi kayıplar yaşayacağını düşünüyor: 'Hayatımızda tanık olacağımız en büyük balonlardan biri olacak.'
Fortress Investment Group'un eski analistlerinden Mike Novogratz'a göre, son bir yıl içinde değeri 10 kattan fazla artan Bitcoin "Hayatımızda tanık olacağımız en büyük balonlardan biri olacak." Novogratz'ın kullandığı bir ifade de çok dikkat çekici: "Balonlar dünyayı gerçekten değiştiren fikirlerin etrafında oluşur."
Bu sözden yola çıkarak Bitcoin'in doğasını biraz incelemek lazım. Herkesin aklında oluşan fikir, fiyatlar ideal iken olabildiğince sanal para almak ve değerinin 10,000 hatta 100,000 dolar olmasını beklemek (bazılarına göre BTC 1 milyon doları da görebilir). Ancak sanal para dünyasında işler bu kadar kolay işlemiyor. O kadar fazla sanal para, borsa, madenci ve tüccar var ki, nihayetinde ortaya çıkan etkileşim ve fazlasıyla değişken fiyatlar sadece beklemek yerine işlem yapmanızı gerektiriyor. Çin'deki sorunları tetikleyen durum bu oldu diyebiliriz. Dünyanın en kalabalık ülkesinde o kadar fazla yatırımcı var ki, Eylül sonunda borsalar işlemez hale geldi ve BTC ani bir düşüşle 3,000 Dolar’a geriledi. Düşüşün yaşandığı 15 Eylül Cuma günü, ülkenin en büyük borsası BTChina, hükümetten gelen talimat sonucunda 30 Eylül itibariyle tüm yerel takasları durduracağını açıkladı. OkCoin ve Huobi de bu kararı izledi. Çin hükümetinin hamlesinin ardından Çinli madencilerin verdiği ikinci çatallama kararı ve tüm dünyada patlayan yatırımlar, Bitcoin'i gerçekten çok zorluyor olabilir. En azından, fazlasıyla bir belirsizlik olduğunu söyleyebiliriz.

10,000 Bitcoin'e 2 pizza

Bitcoin'in 2009'dan bugüne uzanan hikayesi, beş yıl sonra 7'den 70'e herkesin dijital cüzdan sahibi olacağı bir geleceğin sadece ilk kısmı. Bitcoin'in herkesi müthiş bir hırsla kendisine çekmesinin sebebi de sakladığı potansiyelden yararlanan birçok kişinin kısa sürede milyoner olması. Nisan 2012'de hayata geçen ve ilk Bitcoin oyun sitesi olan 'Satoshi Dice', sadece bir yıl sonra satıldığında kurucusu Erik Voorhes'e 11,5 milyon dolar kazandırmıştı. Liseyi terk ederek tüm yatırımını Bitcoin'e yapan ve bugün milyoner olan 18 yaşındaki Erik Finman, bir diğer örnek.
Kulaklara küpe olması gereken bir diğer isim, zamanında biriktirdiği on binlerce Bitcoin'i saklamayıp pizza almaya harcayan Floridalı Laszlo Hanyecz. 2010 yılında iki pizza satın almak için 10,000 BTC harcamıştı. ABD'de kısa sürede yayılan akım, 2013'te pizza için harcanan BTC değerini 7 milyon dolara çıkardı. Bugün bu pizza tiryakileri ne düşünüyor acaba?
Bitcoin işlemleri günlük 4 milyar dolar sınırında geziniyor. 900'den fazla altcoin üzerinden her gün gerçekleştirilen binlerce işlem bir gün bankacılık hizmetine sahip olmayan 2,5 milyar insanı bile kapsayan dev bir sisteme dönüşüyor. Açıkçası, gelişmekte olan ülkelerin tümüne hızlı internet ulaşmasından önce bu bölgeler sanal para ile tanışacak gibi görünüyor.