F1
Formula 1 Kasklarının Tarihi
Formula 1 pilotlarının kaskları nasıl üretiliyor, merak ediyor musun? Hemen cevaplayalım...
Formula 1 Dünya Şampiyonası’nın ilk yıllarında pilotların başlarını koruma görevi şapka ve gözlük ikilisinindi. Son yetmiş yıl içinde teknolojinin ilerlemesi bu konsepti bambaşka bir noktaya getirdi.
Deriden yapılan şapkaların yerini kısa sürede kumaş kaplı şapkalar aldı, bunu da sırasıyla yüzü açıkta bırakan fiberglas kasklar ve ardından tüm yüzü kapatan kasklar takip etti.
21. yüzyılın başında karbon kompozitler daha çok tercih edilmeye başlandı. Standartlar güvenliği artırmak adına Kevlar iç kısımlar ve Zylon plakaların eklenmesi, sayısız ince dokunuş ve tasarım düzenlemesi ile devam etti. Elbette ki farklı desenlere sahip kaplamaların altında tüm bunları fark etmek pek mümkün olmuyor.
Genel Yapı
Formula 1’deki pek çok şey gibi kasklar da yüksek teknolojiye sahip olmasına rağmen bu bilgisayarlı üretime geçildiği anlamına gelmiyor. Formula 1 kaskları daha çok küçük atölyelerde çalışan ve fazlasıyla yetenekleri profesyonellerin elinden çıkıyor.
Karbon kompozit katmanlardan üretilen bir kaskı tamamlamak için tam gün çalışacak iki ya da üç kişi gerekebiliyor ki bu da Schuberth, Stilo, Bell ve Arai gibi birinci sınıf kask üreticilerinin üretimini binlerden yüzler seviyesine indiriyor.
Üretimi bitmiş bir kasın geçmesi gereken testler var mevcut. Belirlenen son FIA 8860-2018 standardı kaskları adeta bir işkenceye maruz bırakıyor; kaskın üzerine beş metre yükseklikten bırakılan 10 kilogramlık ağırlıklar, ana yapı için yüksek hızlı çarpma testleri, vizörde havalı tüfek testi, 225 gramlık çelik bir diskin 250 kilometre hızla kaskla buluştuğu balistik test, 790 santigrat derecelik alevden geçiş testi...
Kasklar, üzerine gelecek herhangi bir objeye dayanacak kadar güçlü ancak ayn zamanda çarpmanın şokunu pilota iletmeyecek kadar darbe emici olmalı. Hem düşük hem de yüksek hızlı çarpmaların ortaya çıkardığı farklı enerjilere eşit derecede tepki vermeli. Bu dengeyi tutturmak oldukça zor olsa da Formula 1 tarafından belirlenen standartlar ve yapılan araştırmalar piste çıkan her pilota fayda sağlıyor.
Öte yandan elit seviyedeki yarış kaskları, kask satan herhangi bir dükkandakilere pek benzemiyor. Bu kasklarda içecek hortumu ve radyo bağlantıları için girişler, enerjiyi emen kısmın altında ise pilotların kafalarının lazer taramalarına göre özel olarak oluşturulmuş son bir katman bulunur. Haliyle tüm kasklar birbirinden eşsiz.
Farklı Tasarımlar
Formula 1’in son yıllarında tek kullanımlık tasarımlar ortaya çıkmaya başladı. Pilotlar kariyerleri boyunca aynı tasarımı korumak ya da aynı tasarımın farklı varyasyonlarını takip etmek yerine özel etkinlikler için sponsorların da faydasına olacak tasarımlara yöneldiler. Bunun en uç örneklerinden birine her hafta sonu farklı bir kask tasarımı ile piste çıkan Sebastian Vettel imza atmıştı.
FIA yönetimi bu konuda bir kısıtlamaya gitti ve 2015 yılından itibaren pilotların sezon boyunca -genel hatları itibariyle- aynı tasarıma sahip kasklar kullanmasını istedi, sadece bir yarışta farklı tasarım kullanılmasına izin verdi.
FIA’in buradaki temel argümanı, her hafta değişen kask tasarımları yüzünden hem pistteki ve televizyon başındaki izleyicilerin hem de yarışı sunan spikerlerin yüzlerce kilometre hızla giden otomobillerdeki pilotları ayırt etmesinin zorlaşmasıydı.
Otomobillerin üstünde yer alan numaraların daha belirgin hale getirilmesi bu konuda yardımcı olsa da insan beyni renkleri sayılardan daha hızlı algılar. Örneğin Nico Rosberg ve Michael Schumacher ikilisinin sarı ve kırmızı renkteki kasklarını ayırt etmek oldukça kolaydı ancak Schuberth’in 20. yıldönümü kutlaması için Spa’daki yarışta Schumacher’e altın rengi bir kask hazırlaması, yarışı sadece bir saniye farkla bitiren iki pilotu ayırt etmeyi epey zorlaştırmıştı.
Bu konuda pilotların da bir argümanı vardı ve nadir görülecek seviyede bir fikir birliğine vararak kendilerini ifade edebilecekleri az sayıdaki alandan birinde yapılan kısıtlamanın ifade özgürlüğünü sınırladığını söylediler. Bu argümana Halo’nun da kaskların seyirciler tarafından görünmesini zorlaştırdığını eklediler.
Bu süreçte şikayetler devam etti, bazı pilotlar kuralları esnetmeye ya da ihmal etmeye başladı, sonunda pilotların dediği oldu ve 2020 yılında “tek yarış” kısıtlaması kaldırıldı.
Tasarım Süreci
Pilotlar kask tasarımları konusunda birçok kaynaktan ilham alıyorlar. Genellikle ülke renkleri tercih ediliyor, ana tasarımın temelleri kariyerlerinin ilk yıllarında atılıyor ancak yıllar içinde çok farklı öğeler kullanılabiliyor. Tek yarışlık tasarımlarda piste ya da bölgeye has öğeler ön plana çıkıyor ve pilotlar sanatçılarla bunun üzerine kafa yoruyor.
Kaska yeni bir görünüm katan sanatsal süreç, pilotun aklına gelen birkaç fikri bir araya getirip topu direkt sanatçıya atmasından ibaret değil elbette ki. Yerine getirilmesi gereken sponsor talepleri, takımı temsil edecek marka - renk uyumu ve dikkat edilmesi gereken ekstra hususlar mevcut.
Teknik Detaylar
Tasarım süreci sadece belli bir şemayı tutturmakla bitmiyor. Örneğin ağırlık çok önemli bir sorun ve krom ağır olduğu için çok tercih edilmez. Aynı sebeple herkes çok fazla boya kullanmamaya dikkat ediyor. Aradaki fark gramlarla ölçülse de takımlar otomobilleri hafifletme sürecinde gramları hesaplarken aynı ağırlığın geri dönmesine sıcak bakmıyor.
Tasarım sürecindeki iş akışı tedarikçiye göre değişiyor. Kimi zaman sanatçılar çalışmak için kaskın bitmiş halini teslim alıyorlar.
Kaskın temel tasarımının dışında takımdan gelen birçok eklenti de oluyor. Kokpitin açık olduğu yarış serilerinde pilotların kaskları aerodinamik yapının bir parçası kabul ediliyor. Bu nedenle kaldırma kuvvetinin ortaya çıkmaması ve hava akışının doğru şekilde yönlendirilmesi için ufak rüzgarlıklar ve kanatlar tasarlanıyor.
Adrian Newey daha önce Arai’nin kasklarını tercih ettiğini belirtmişti ve takım da rüzgar tünelinde Arai tasarımını kullanıyor. Ne var ki Verstappen’in kaskını Schuberth üretiyor. Bu geçiş 2019 yılı sezon öncesi testlerinde yapıldı çünkü Arai’nin onun rahat edebileceği standartlara uygun bir kaskı bulunmuyordu. Schuberth’in ise Max’a uygun boyutta ve yeni FIA 8860-2018 standartlarına uygun bir kaskı vardı. Test sırasında bu kaskı taktıktan sonra da yola aynı üretici ile devam etmeye karar verdi.
Kask Sayısı
Formula 1 pilotlarının garajında en az bir ana ve bir yedek kask bulunur. Bu kasklar farklı koşullar için farklı vizörlere ve havalandırma özelliklerine sahiptir. (Örneğin yağmurlu havalarda bazı havalandırmaları kapatan lastik contalar kullanılır.) Bir pilotun seans içinde kaskını değiştirmesinin sebebi ise genellikle telsiz sorunu olur.
Sezon boyunca farklı tasarımda olsun ya da olmasın her pilot bir düzine ya da daha fazla kask kullanabilir. Saatte 300 kilometrenin üzerinde hızla seyrederken otomobilde olduğu gibi kaskta da ufak çizikler oluşur ve kasklar otomobil şasisi gibi kazınıp tekrar boyanamaz.
Öte yandan Formula 1 otomobilleri yüksek ısılara ulaşır ve pilotları fazlasıyla terletir. Pilotlar kaskın içine yün başlık giymelerine rağmen birkaç yarıştan sonra kaskın iç astarı kokmaya başlar. Ağır bir antrenman sonrası kıyafetlerin birkaç hafta boyunca çanta içinde unutulduğunu hayal ederek bu kokuyu tahmin etmek mümkün.
Kasklar oldukça pahalıdır ve 4 bin ile 7 bin euro arasında bir maliyete sahiptir. Genellikle pilotlar kasklar için ödeme yapmazlar, hepsinin farklı markalarla sponsorluk anlaşmaları bulunur ve bu anlaşma dahilinde belli sayıda kask temin edilir.
Peki eski kasklara ne oluyor? Pilotlar ve takımlar favori kaskların evde, fabrikada ya da piste kurulan takım karavanlarında sergiliyorlar. Diğer kasklar sponsorlara gönderiliyor ve birçoğu bağış toplanması için açık artırmada satışa sunuluyor. Wings for Life Vakfı, Red Bull pilotlarının bağışladığı kaskları bu amaçla kullanıyor ki Sebastian Vettel’in 2013 Almanya Grand Prix’sini kazanırken giydiği kask, Bonhams’teki müzayedede 72.100 sterline satılmıştı.