Futbol
Futbol Dünyasının Geç Açılan Yıldızları
OffSite’ta bu ay, üst seviyeye biraz geç ulaşsalar da iz bırakmayı başaran futbolcuları yazdık.
Daha önce yazdığımız bir OffSite listemizde, yetenekleriyle çok şey vadetseler de kaybolup giden yetenekleri ele almıştık. Aslında futbol dünyasında bunun aksine bir durum da vardır. Genç yaşlarda beklentileri farklı sebepler nedeniyle karşılayamamış ya da hiç öyle “büyük futbolcu olacak” izlenimi vermemiş futbolcular, an gelir döktürmeye başlarlar! Biraz geç olsa da hayallerindeki kariyere ulaşırlar. Bu ayki listemizde “geç açılan” yıldızları hatırladık.
Luca Toni
Luca Toni, 26-27 yaşlarındayken sadece İtalya’nın alt liglerinde namı yayılmış bir golcüydü. Serie A’nın 20 takıma tamamlandığı ve bu sebeple Serie B’den beş takımın üst lige çıkacağı sezonda, Palermo’yla harikalar yaratması onun kariyerinde kırılma anı olacaktı. Seria A’ya yükselen Palermo’yla gollerine devam etti ve rekor bir ücretle Fiorentina’ya transfer oldu. Luca, burada da hız kesmeyerek Bayern Münih gibi dünya futbolunun zirve takımlarından birine imzayı attı. Aynı zamanda İtalya’yla 2006 yılında Dünya Kupası’nı kazandı. Düşüşe geçen kariyerinde bile, 37 yaşında Verona formasıyla gol kralı olmalı başardı.
Bilal Kısa
Sol ayağındaki sihir geç de olsa görüldü
© [unknown]
Aslında Fenerbahçe alt yapısı görmüş, geleceğinden çok parlak sözlerle bahsedilen bir oyuncuydu Bilal Kısa. Ne var ki sonraki yıllarda sıkça takım değiştirse de beklentileri pek fazla karşılayamadı. Klasik 10 numara gibi görülen oyuncu, Hamza Hamzaoğlu’nun çalıştırdığı Akhisar Belediyespor’da gerçek bir evrim yaşadı. Daha fazla orta sahaya yakın oynatılan Bilal, Andrea Pirlo, Guti Hernandez gibi isimleri anımsatırcasına bir takımın çehresini değiştiren bir maestroya dönüştü. Artık topla yeteneklerini, çok daha etkili şekilde kullanabiliyordu. Bu değişim ona 32 yaşında, Galatasaray ve milli takım formalarını hediye etti.
Juan Arango
Duran topların usta ismi
© [unknown]
Venezuelalı oyuncu, Mallorca günlerinde Daniel Guiza’nın gol kralı olmasında gizli kahramandı. Ama ne var ki arka planda kaldı… Sol ayağıyla harika şutlar çıkarabilen, özellikle frikiklerde dünya klasında bir isim olan Juan Arango, 2.5 milyon Dolar gibi kalitesine göre oldukça düşük bir maliyetle Gladbach’a transfer oldu. Burada, kulübünün Bundesliga sıralamasında çok iyi dereceler elde etmesinde başrol oynadı. Aslında onun geç açılmasının nedeni, geç fark edilmesiydi. Yoksa kariyerinde çok daha ışıltılı takımlar yazılı olabilirdi.
Yusuf Şimşek
Yetenek yaşlanmaz!
© [unknown]
Nam-ı diğer “telefon kulübesinde bile çalım atan adam,” çok genç yaşlarda Denizlispor’daki görüntüsüyle dikkat çekmeyi başarmış ve Fenerbahçe’ye transfer olmuştu. Ancak Yusuf Şimşek, o günlerde kendisini pek fazla futboluna veremedi ve kariyerinde ciddi bir düşüş yaşadı. İlk göz ağrısı Denizlispor, sonrasında Bursaspor’daki futboluyla tekrardan kıpırdanmaya, hatta milli takımda bile aranan adam olmaya başladı. 33 yaşında, Beşiktaş’a devre arası transferiyle gelerek inanılmaz katkı sağladı ve siyah beyazlıların yaşadığı son şampiyonlukta başrollerden biri olmayı başardı. Şayet aklı başına biraz daha erken gelmiş olsaydı, yeteneklerini Avrupa’ya taşıması kaçınılmazdı.
Rickie Lambert
Rickie, bu anı uzun yıllar beklemişti
© [unknown]
Onun hikayesi birçok filme taş çıkartacak cinsten. Rickie Lambert, Liverpool’da doğup büyümüş ve 10 yaşına kadar da Liverpool’un altyapısında oynamıştı. Fakat, teknik ekip Lambert’ın yeteneklerini yetersiz bulmuş olacak ki onu henüz 10 yaşındayken ait olduğu kulüpten koparıp Blackpool’un altyapısına yollar. Sonraki 22 senede Lambert dişiyle tırnağıyla kazır ve İngiltere’nin en golcü futbolcularında birine dönüşür. Hayaline kavuşması için ise 32. yaşını bekler. Southampton’da geçirdiği beş yılda 106 gol atar ve Liverpool gözlerini 22 yıl önce yetenekli bulmadığı çocuğa çevirir. Lambert 32 yaşında kariyer zirvesi yaparak hem Liverpool hem de İngiltere Milli Takımı’nın bir parçasına dönüşür. Kıssadan hisse: Bir çocuğun hayallerini asla hafife almayın.
Jamie Vardy
Jamie Vardy
© [unknown]
Bu sezon Premier Lig’in en çok dikkat çeken futbolcusu hiç kuşkusuz Jamie Vardy. Ruud Van Nistelrooy'un üst üste en fazla Premier Lig maçında gol atan oyuncu rekorunu art arda 11 maçta gol atarak kırmayı başardı. Ama Vardy’nin tek alametifarikası bu değil. Bu sezon Premier Lig’de zirveye oynayan Leicester City’i son üç sezondur bir nevi sırtında taşıyor. Kariyerinin hatırı sayılır bir kısmını alt liglerde geçirdikten sonra 29 yaşındayken kariyerinin en iyi noktasına ulaştı. Şimdilerde kendisi için “O her takımda oynar” diyen Mourinho’nun radarında ve ara transferde Chelsea’nin yolunu tutablilir.
Henrik Larsson
Barcelona diğerinin aksine, bu İsveçliyi sevmişti
© [unknown]
İsveç’in Zlatan’dan önce bir başka kahramanı vardı. Henrik Larsson, adeta bir gol makinesine dönüştüğü Celtic yıllarında aslında ikinci baharını yaşıyordu. Celtic öncesi hem kendi ülkesinde hem de Hollanda’da tanınan bir golcüydü ama yolunun Barcelona’ya kadar uzayacağı kesinlikle tahmin edilmiyordu. Fakat futbolda olmayacak şey yok, Larsson 33 yaşında Barcelona’ya gelerek bir anlamda yılların emeğinin karşılığını aldı ve Katalan ekibinde geçirdiği iki yılda hiç de fena bir performans göstermedi.
Diego Forlán
Forlan'ın Atletico yılları akıllara kazındı
© [unknown]
Diego Forlan, kariyerinin başında büyük bir potansiyel olarak görülüyordu. Zaten öyle olmasa Alex Ferguson’ın radarına girmeyi başarıp 22 yaşında Manchester United’a gelemezdi. Ama bu zirve başlangıç Forlan’a yaramadı ve Manchester’da geçirdiği iki verimsiz sezonun ardından İspanya’nın yolunu tuttu. Gerçek potansiyelini ortaya çıkarmak için en uygun seyahati yapan Uruguaylı, Villarreal’de Avrupa gol krallığına oynadıktan sonra gerçek patlamasını yapacağı Atletico Madrid’e gitti. Atletico yıllarında bir adet UEFA kupası da kaldıran Forlan, 31 yaşında kariyer zirvesi yapmıştı.
