Mars biletleri 500 bin dolar...
© Red Bull
Teknoloji

SpaceX Nasıl Dünyanın Bir Numaralı Uydu Taşıyıcısı Haline Geldi?

"Mars'ta ölmek istiyorum. Sadece oraya çarpmayı değil..." diyen Elon Musk'ın yarattığı SpaceX hakkında her şey...
Yazar: Müfit Yılmaz Gökmen
17 dakikalık okumaPublished on
Elon Musk'ın 2013 yılında sarf ettiği bu sözler, dahi girişimcinin vizyonunu kısa ve net bir şekilde özetliyor: "Ömrünün gerekirse yarısını alacak bir serüven ile Kızıl Gezegen'e gidecek kusursuz roket ve uzay aracını inşa etmek."
Bu serüvene mercek tuttuğumuz zaman, bilim ve teknolojinin en üst düzeyde verilen bir girişimcilik mücadelesinde nasıl harmanlandığını görüyoruz. SpaceX'in geride bıraktığı 15 yıl, milyarlarca dolarlık roket hurdaları üzerine inşa edilen bir başarı hikayesi olarak beliriyor karşımızda.
Mars'a gitmeyi hayal etmek değil, orada ölmeyi isteyen bir girişimci, servetinin neredeyse tümününü harcamayı göze alarak 2002 yılında 100 milyon dolar sermaye ile Space Exploration Technologies Corporation, yani SpaceX'i hayata geçirdi. Musk'ın amacı, mevcut roketlere göre üretimi çok daha düşük maliyete gelen, yeniden kullanılabilir bir roket üretmekti. SpaceX, aynı zamanda uzay-havacılık sektörünün özelleştirilmesini sağlayacak ve uzay keşfini NASA ve diğer devletlere bağlı kurumların tekelinden çıkaracaktı.
İlk merkezi El Segundo, California'da yer alan SpaceX, birçoğu uzay-havacılık tarihinde ilk olma özelliği taşıyan dönüm noktaları yaşadı. Bunlardan ilk ve en önemlisi, Eylül 2008'de Falcon 1 roketinin yörüngeye ulaşan ilk özel firma üretimi roket olmasıydı. Falcon 1’in göğe ulaşmasıyla sonuçlanan süreçte ayakta kalmak hiç kolay olmadı. Zira, NASA ve ABD Hava Kuvvetleri’nin desteği olmasaydı firma ilk yıllarında iflas edebilirdi.

SpaceX'in sıkıntılı yılları

Falcon 1 yolculuğuna başlıyor

Falcon 1 yolculuğuna başlıyor

© Red Bull

Musk, SpaceX'in yükselişine tanıklık eden 2012 ve sonrasındaki birçok konuşmasında, "NASA olmasaydı asla bugünlere gelemezdik" ifadesini hep kullandı. Tıpkı Tesla gibi SpaceX için belirgin bir yol haritası çizmişti ancak elektrikli otomobil rüyası gibi ilk roketlerini inşa etmek hiç kolay olmadı. İlk yıllarında çalışan sayısı 50'yi geçmeyen firma dışarıdan üretim parçaların bir araya getirildiği roket motorlarını test etmek için uygun bir tesis bulamıyordu. NASA ve iş birliği yaptığı firmalar dünyayı değiştireceğini söyleyen hiperaktif Musk'a hiç ısınamamıştı.
SpaceX'in tarihindeki ilk patlama, başarıya giden sürecin ilk basamağına işaret eder gibiydi. Moraller fazlasıyla bozuktu ancak Musk'ın küçük ekibi ile ortaya koyduğu kararlılık, NASA'nın takdirini kazanmıştı.
SpaceX, Falcon 1'in motor testlerini gerçekleştirmek için 2005 yılında Vanderberg Hava Kuvvetleri Üssü'nü kullanıyordu. Aynı yılın Mayıs ayında, ABD ordusu gelecekte uzaya askeri taşıma yükleri ateşlemesini umduğu SpaceX'e 100 milyon dolar yardımda bulunmuştu. Musk, Savunma Bakanlığı ve müşterilerine Falcon 1 ile maliyet ve güvenilirlik konusunda çığır açacakları sözünü vermişti. Ancak işler istediği gibi gitmedi. Falcon 1'in ilk görevi, ABD Donanma Araştırma Laboratuvarı ve Pentagon'a ait TacSat-1 uydusunu ateşlemek olacaktı. Ancak roket motoru testlerinde yaşanan sıkıntılar ordunun sabrını taşırdı. Yapılan yardımın 7 milyon doları harcandıktan sonra, SpaceX'ten Vandenberg üssünü terk etmesi istendi. Musk, gelişmeyi "kepazelik" olarak yorumlamıştı.
Tek çare, ABD ordusunun Marshall Adaları'nda kiraladığı Kwajalein mercanında yer alan Omelek adasıydı. 1,010 kg taşıma yükü kapasitesi bulunan roketin ilk ateşlemesi 24 Mart 2006'da gerçekleşti. Roket, yakıt hattında yaşanan sızıntı nedeniyle ateşlemeden 25 saniye sonra havaya uçtu. SpaceX'in tarihindeki ilk patlama, başarıya giden sürecin ilk basamağına işaret eder gibiydi. Moraller fazlasıyla bozuktu ancak Musk'ın küçük ekibi ile ortaya koyduğu kararlılık, NASA'nın takdirini kazanmıştı. SpaceX, 2006 sonunda 278 milyon dolarlık ikinci bir bağış aldı. NASA, Musk'ın kararlılığının ne kadar başarılı olacağını sınamak istiyordu.
SpaceX, potansiyel yatırımcılara uzun vadeli planını ilk günden sunmuştu. Firmanın üç ürünü olacaktı. Bunlar düşük ve alçak yörüngeye taşıma yükü ulaştıracak yeniden kullanılabilir bir roket, Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) kargo ve mürettebat iletecek bir uzay kapsülü ve derin uzay görevlerinde kullanılacak süper güçlü ikinci bir roketti. Her birinin bugünkü karşılığı sırasıyla Falcon 9, Dragon ve Falcon Heavy (FH).
Falcon 1, 2006 ve 2007 yıllarında iki başarısız ateşleme gerçekleştirdi. 20 Mart 2007'de yapılan ateşlemede hedeflenen 685 km yüksekliğin henüz yarısına bile erişemeden rotasından çıktı. 28 Eylül 2008 tarihinde yapılan denemede ise yörüngeye ulaşmayı başaran ilk özel firma üretimi roket oldu. Roket, beşinci ve son ateşlemesini 14 Temmuz 2009'da gerçekleştirdi. Malezya'ya ait RazakSAT uydusunun yörüngeye taşındığı görev, özel bir uzay-havacılık firmasına ait sıvı yakıtlı roket ile gerçekleştirilen ilk resmi uydu ateşlemesiydi.

ABD ordusu ve NASA nasıl ikna edildi?

Falcon 9

Falcon 9

© Red Bull

Falcon 9 ile başlayan sürece değinmeden önce hikayenin ilk kısımlarına tekrar dönelim. Çünkü SpaceX için hiçbir şey yukarıda anlatılan kadar kolay olmadı. Musk'ın girişimci zekası olmasaydı, SpaceX'in takvimi 2010'u bile görmeyecekti.
Musk ve ekibinin yenilebilir roket hedefiyle NASA ve ABD ordusundan destek koparması aslında Musk'ın mücadeleci girişimciliğinin sonucuydu. SpaceX'in en kritik yılı olan 2005'te, bugünkü rakiplerinden United Launch Alliance (ULA) firmasının temelleri atıldı. Boeing ve Lockheed Martin'in ortak teşebbüsü olan firma, ABD Hava Kuvvetleri (USAF) için görevler düzenleyecekti. Musk, Ekim 2005'te ULA girişiminin haksız rekabete neden olduğunu ve özel uzay-havacılık sektöründeki diğer firmaların önünü kapadığını savunarak USAF’a dava açtı. Amacı SpaceX'e alan bulmak ve bunu yaparken devleti kendileri ile çalışmaya teşvik etmekti. Eğer bunu başaramazsa SpaceX'in muhtemelen sonu gelecekti çünkü Mart 2006 itibariyle Musk yatırdığı 100 milyon doların hepsini harcamış olacaktı.
Musk oynadığı kumarı kazandı. ABD ordusunun 100 milyon dolarlık yardımının geldiği günlerde, SpaceX çok hızlı bir genişlemeye tanık oldu. Neredeyse üç kat büyüyen firmanın çalışan sayısı 130'a çıktı. Los Angeles'taki merkez binası ve üretim alanı 7,500 metrekarelik bir alana ulaştı. Texas'ta 300 dönümlük bir test alanı oluşturuldu, Washington D.C'de ofis açıldı. Aynı zamanda Cape Canaveral, Vandenberg ve Marshall Adaları'ndaki üslere giriş izni çıktı. Son olarak, firmaya kıdemli isimler dahil edildi. Bunlar arasında Boeing'de Delta IV roketinin geliştirilmesinde yer alan Jackie Nesselroad ve yine Boeing'in eski mühendislerinden Ray Miryekta vardı.
Musk, Boeing ve Lockheed Martin'e diş biliyordu. SpaceX'in hayatta kalma sürecinde hiçbir rakibine meydanı boş bırakmak gibi bir niyeti yoktu. ABD Hava Kuvvetleri'ni yola getirmesinin ardından, sıra NASA'ya gelmişti. Musk, 2004'te ABD Muhasebe Ofisi'ne (GOA) başvurarak NASA'nın Kistler Aerospace firmasına yaptığı 234 milyon dolarlık yardıma itiraz etti. Kistler, tıpkı SpaceX gibi yeniden kullanılabilir bir roket olan K-1 üzerinde çalışıyordu. GOA, SpaceX'in itirazını haklı buldu ve NASA yardımını geri çekti. İki yıl sonra Kistler'den çekilen yardım, üzerine yapılan eklemeyle 278 milyon dolar olarak SpaceX'e döndü. Kistler Aerospace, 2010'da iflas etti.

SpaceX yükselişe geçiyor

İnsanlığın çok gezegenli bir tür olmasına kocaman bir adım...

İnsanlığın çok gezegenli bir tür olmasına kocaman bir adım...

© Red Bull

NASA ve ABD ordusu ile iş birliğini garantiye alan ve rakiplerine ayar veren SpaceX, 2008 yılında ilk önemli anlaşmasını da kopardı. NASA, uzay istasyonuna düzenlenecek 12 kargo görevi için Aralık 2008'de SpaceX ile 1,6 milyar dolar karşılığında anlaştı. Musk'ın amacı, sökerek aldığı yardımlar ile Falcon 9'u hazır hale getirmekti. 70 metre uzunluğundaki roketin taşıma yükü kapasitesi sırasıyla alçak yörünge için 22,800 kg; uyduların taşındığı yüksek irtifalı sabit yörünge için 8,300 kg; Mars için 4,020 kg olarak belirlendi. Üretimi 62 milyon dolar olan roketin ateşleme maliyeti ise 27-35 milyon dolar arasında olacaktı.
SpaceX'in yeni nesil roketi ilk deneme ateşlemesini başarıyla 4 Haziran 2010'da gerçekleştirdi. O gün, SpaceX için yükseliş döneminin başlangıcıydı. Firma, kurulduğu günden Falcon 9'un başarıyla ateşlendiği ana kadar Ar-Ge'ye tam 440 milyon dolar harcamıştı. NASA için benzer bir roket üretmek, tahminlere göre üç katı maliyete gelecekti.
Aralık 2010'da sıra Dragon'a gelmişti. Falcon 9'un Cape Canaveral'dan yapılan ikinci ateşlemesinde, insansız uzay kapsülü yörüngede 3 saat süren manevralar yaptıktan sonra paraşütle okyanusa indi. SpaceX, özel firma unvanıyla yine bir ilke imza atmıştı.
Dragon, 25 Mayıs 2012'de düzenlenen ilk kargo görevinde uzay istasyonuna kenetlenmeyi başardı. NASA astronotu Don Petit, uzay kapsülünü "yepyeni bir pick-up kamyonete" benzetmişti. Musk ise "İnsanlığın çok gezegenli bir tür olmaya bir adım daha yaklaştığını" söyledi. Dragon, Ekim 2012'de ikinci kargo görevini de başarıyla tamamlayarak NASA'dan aldığı görevi yerine getirebileceğinin altını çizdi.

Yeniden kullanılabilir roketlerin şafağı

SpaceX için başarının temeli yeniden kullanılabilir sıvı yakıtlı bir roket inşa etmekti. SpaceX’in müşterilerinden Avrupalı uydu devi SES'in teknoloji şefi Martin Halliwell, uydularını ateşleyen bir firmanın teknoloji şefine zamanında bunun mümkün olup olmadığını sormuştu."Suratıma, bir roketin ilk kademesinin yere inmesinin imkansız olduğunu, bunun yapılabilse bile roketin darmadağın olacağını söyledi... Sanırım asla 'asla' dememek lazım."
Musk, imkansızı aşabilmek için ne yapması gerektiğini biliyordu. McDonnell Douglas firması 1990'lı yıllarda gerçekleştirdiği denemelerde bir roketi tekrar yere indirmeyi denemişti. En zor basamak, roketin kendi başına dik konumlanmasını sağlayacak yazılımın geliştirilmesiydi. Ayrıca, ABD Federal Havacılık İdaresi'nin şart koştuğu kurallar deneyleri kısıtlıyordu.
SpaceX'in hazırladığı ilk prototip Grasshopper adını taşıyordu ve Falcon 9'un ilk tasarımlarından yola çıkarak tasarlanmıştı. 31 metre uzunluğundaki Grasshopper, ilk denemesini 21 Eylül 2012'de gerçekleştirdi ve yerden sadece birkaç metre yükseldi. Roket, Mart 2013'te 80 metre yükseklikten yere indikten sonra, 7 Ekim 2013'te yerden 744 metre yükseldi ve başarıyla iniş yaptı.
Sıra, 40 metre uzunluğundaki ikinci prototip F9R'ye gelmişti. Roket Mayıs 2014'te yapılan denemede 1,000 metre yükseklikten yere inmeyi başardı. Aynı yılın Ağustos ayında bir diğer RF9 yerden yükseldikten sonra rotasından çıktı. Nedeni, alıcılarında yaşanan teknik sorundu. SpaceX mühendisleri, güvenli bölgeden çıkmadan roketi havada infilak ettirdi. Benzer bir durum, bir yıl önce Falcon 9 v1.1 roketi ile yaşanmış ve roket Kanada'nın CASSIOPE uydusunu yörüngeye ilettikten sonra okyanusa inişte kontrolden çıkarak sulara çakılmıştı.
Artık Falcon 9'un yere iniş yeteneğini göstermesinin vakti gelmişti. 18 Nisan 2014'te gerçekleştirilen CRS-3 görevinde, Falcon 9 beşinci kez uzay istasyonuna kargo taşıdı ancak sıra Atlantik Okyanusu'na kontrollü inişe geldiğinde güçlü dalgalar tekneler gelene kadar roketi yok etti. 14 Temmuz 2014 tarihli Orbcomm görevinde, Falcon 9 ikinci kez iniş takımları ile ateşlendi. İnişin başarılı olmayacağı anlaşılınca roket okyanusa çakıldı ancak SpaceX memnundu. Falcon 9 hipersonik hız ile atmosfere girmesinin ardından motorlarını ikinci kez çalıştırmış, iniş takımlarını açmış ve çakılmada önce neredeyse hızını tamamen kesmeyi başarmıştı. CRS-4 görevinde, bu sefer iniş takımları olmayan bir Falcon 9 suya kontrollü iniş denemesi yapmak için kullanıldı.

Uzaydan okyanusa inişte tam başarı

Yerde ve suda yapılan testlerin ardından suya inişi sağlayacak kritik teknolojiye sonunda ulaşılmıştı: Otonom yüzen platformlar. SpaceX, bu teknoloji için Amazon'un patronu Jeff Bezos ile kavga etmişti. Bezos, bir diğer özel uzay-havacılık firması olan Blue Origin'in yüzen platform fikrini sahiplendiğini öne sürüyordu. Musk, rakibini umursamadan ilk yüzen platformu 2014'te üretti.
Otonom uzay limanı drone gemisi (ASDS) olarak tanımlanan yüzen platformlar, dört azimut itici ile hareket ediyor ve GPS ile yön buluyor. Fırtınada bile hedefini en fazla 3 metreye şaşacak kadar iyi konumlanabiliyor. SpaceX bugün biri Atlantik, diğeri Pasifik'te kullanılan 90x50m boyutlarında iki ADSD kullanıyor. İsimleri, bilim-kurgu yazarı Iain M. Banks'in kitaplarından alınma: Of Course I Love You ve Just Read the Instructions.
10 Ocak 2015'te gerçekleştirilen CRS-5 görevinde, Falcon 9 ilk kez okyanusa iniş denedi. Ancak ilk kademeyi dengede tutan ızgara kanatlarını kontrol eden hidrolik sistemin sıvısı inişten önce tükenince roket kontrolden çıkarak infilak etti. 11 Şubat 2015 tarihli bir diğer denemede, Falcon 9 DSCOVR gözlem uydusunu yerden tam 450,000 kilometre yüksekliğe taşıdı. İkinci kademenin uyduyu sabit yörüngesine ulaştırması 35 dakika sürdü. İlk kademe ise yüzen platformu sadece 10 metre ıskaladı ve okyanusa yumuşak iniş yapmayı başardı. Yine de tam başarı elde edilememişti.
CRS-6 görevi, bir kısma vanasının sıkışması nedeniyle kılpayı başarısızlıkla sonuçlandı ancak sosyal medya günlerce Falcon 9'un görkemli infilakını konuştu. CRS-7 görevi tam bir felaketti. Falcon 9, Uluslararası Uzay İstasyonu'na taşıdığı Dragon kapsülü ile ateşlemeden 139 saniye sonra infilak etti. Altı ay boyunca resmi görevlere ara verilmişti. Bu süreçte SpaceX mühendisleri arı gibi çalıştı ve mükafatı 21 Ekim 2015'te aldı. Yörüngeye 11 Orbcomm uydusu taşıyan Falcon 9, ateşlemeden 10 dakika sonra yere inmeyi başardı.
Blue Origin'in New Shepard roketi 24 Kasım 2015 tarihindeki denemede yere inmeyi başaran ilk roket olmuştu. Musk, rakibini Twitter'dan tebrik etmişti. Bezos da, resmi bir görevde tarih yazan SpaceX'i tebrik etmeyi unutmadı.
Yere inişin ardından SpaceX iki resmi görevde okyanusa inmeyi denese de başarılı olamadı. 8 Nisan 2016'da düzenlenen bir diğer kargo görevinde, şeytanın bacağı kırıldı. Falcon 9, 23'üncü kez kullanıldığı bir görevde 3,100 kilo malzeme dolu Dragon'u yörüngeye gönderdi ve Florida, Cape Canaveral üssü açıklarında bekleyen Of Course I Still Love You platformuna iniş gerçekleştirdi. SpaceX, imkansızı başarmıştı. Tüm dünyanın alkışları altında, uzay-havacılık tarihinde yeni bir sayfa açılmıştı. SpaceX, tarihi inişi hafızalara kazıyacak anları 360 derece videoda topladı.
En büyük zorluk aşılsa da, 2016 SpaceX için kötü bitti. 1 Eylül 2016 tarihinde, Cape Canaveral üssündeki ateşleme platformundaki Falcon 9, taşıma yükü olan Amos-6 uydusu ile infilak etti. SpaceX, ilk başta sebebi anlaşılamayan patlamanın rakipleri tarafından düzenlenen bir sabotaj olduğunu öne sürse de, bu iddia hemen haber sitelerinden temizlendi ve sorumlunun ‘oksijen tankındaki sızıntıdan’ kaynaklandığı açıklandı. Dört ay sonra, Falcon 9 yörüngeye taşıdığı 10 Iridium uydusu ile görevlere devam etti.

Musk'ın Mars hayalleri ne durumda?

Mars biletleri 500 bin dolar...

Mars biletleri 500 bin dolar...

© Red Bull

Musk, 2012'de Mars'a 80,000 kişilik bir koloni kurmak istediğini söylemiş ve Kızıl Gezegen'e gidecek uzay gemisindeki koltuk fiyatını 500,000 dolar olarak belirlemişti. Aradan dört yıl geçtikten sonra, Eylül 2016'da Gezegenlerarası Taşıma Sistemi adını verdiği ilk kapsamlı planını gözler önüne serdi. Musk, altı aylık yolculuğu konforlu kılacak yaşam alanına sahip dev yolcu gemisi ile ilk kolonistleri 2024'te Mars'a gönderebileceklerini belirtmişti.
Her ne kadar heyecan verse de birçok eksiği bulunan plan bir yıl sonra güncellendi. İlk olarak Mars'a kolonistlerden önce kargo taşıması için kullanılması planlanan Red Dragon projesini rafa kaldırdı. Mars'a kolonistleri taşıyacak Big F**king Rocket’in tasarımı, gezegenlerarası yolculuğun yanı sıra, Dünya ve Ay seferleri için revize edildi. 106 metre uzunluğunda, 12 metre genişliğinde ve 4,400 ton ağırlığındaki roket, içereceği 40 kabinde 100 yolcu taşıyacak.
Atmosferde saatte 27,000 kilometre hızla gitmesi planlanan BFR, Londra-New York arasını 30 dakikada kat edecek. BFR uzay istasyonuna birkaç saatte ulaşacak. Apollo görevlerinde 3 gün süren Dünya-Ay yolculuğu birkaç saate inecek. Mars yolculuğu tarihi ise beklentilerin aksine 2022'ye çekilmiş durumda.
Tesla, The Boring Company ve SpaceX ile Musk'ın yer, gök ve uzayda ulaşım sistemini tamamen değiştirmek istediği belli. Ancak söz konusu uzay yolculuğu olunca, rakipler de öne çıkmaya başladı. Lockheed Martin, Mars yörüngesine ilk olarak bir uzay üssü inşa etmeyi ve sonrasında MADV adı verilen roket ile yörüngeden kolonist indirmeyi planlıyor. Bu aşamada, MADV NASA'nın tasarladığı Orion uzay kapsülünü kullanacak. Mars yolculuğunda Musk'a açıkça meydan okuyan Boeing ise NASA ile Space Launch System roketini geliştiriyor. “Kızıl Gezegen'e ilk insanların Boeing roketi ile adım atacağını" öne süren firma, güç dengelerinin değişebileceği 2018 için fazlasıyla hazır görünüyor.

SpaceX'i 2018'de ne bekliyor?

Mars insan kolonisini bekliyor

Mars insan kolonisini bekliyor

© Red Bull

Mars'a gidebilmek için SpaceX ile geride bıraktığı süreç Musk'ı 'uzay neslinin' gözünde yarı-tanrıya çevirmiş durumda. 5,000 çalışandan oluşan ordusu ile SpaceX'in bu hedefinden geride kalacağını söylemek neredeyse 'imkansız.' Yine de, 2020'ye uzanan süreç ve ötesinde SpaceX'in karşısında birçok zorluk bulunuyor.
SpaceX, Dragon V2.0 ile yapılacak denemelerin ardından Haziran 2018'de, Boeing ise CST-100 Starliner ile Aralık 2018'de yörüngeye ilk mürettebatı taşımayı planlıyor.
Boeing ve SpaceX, NASA ile 2014 yılında imzaladıkları Ticari Uzay Mürettebatı anlaşması kapsamında toplamda 8,3 milyar dolar yardım almıştı. Kargo taşımacılığının ardından hangi firmanın uzay istasyonuna mürettebat göndermede başarılı olacağı, gelecekteki başarıları için kritik önem taşıyor. SpaceX, Dragon V2.0 ile yapılacak denemelerin ardından Haziran 2018'de, Boeing ise CST-100 Starliner ile Aralık 2018'de yörüngeye ilk mürettebatı taşımayı planlıyor.
NASA için iki firmanın başarılı olması çok önemli. Özellikle Uzay Mekiği Programı’nın sona erdiği 2011’den bu yana Ruslara ödenen bütçe her yıl katlanarak artıyor. Öyle ki, 2006’da yörüngeye bir ABD’li astronotu Soyuz uzay aracıyla göndermenin maliyeti 25 milyon dolar iken, 2018 için biçilen koltuk fiyatı 81 milyon dolar. NASA’nın 2006-2018 arasında Roscosmos’a ödeyeceği toplam bedelin 3,368 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Altına girdiği projelerle kasasını fazlasıyla zorlayan SpaceX'in geçmişte sıkça yaşandığı gibi görevlerini erteleme lüksü bulunmuyor. SpaceX, özel firmalarla yaptığı anlaşmalar ve NASA yardımları ile 2014 sonunda servetini ancak 1 milyar dolara çıkarabildi. 2015 sonunda ise kasasında sadece 1,3 milyar dolar vardı.
Musk'ın mali sıkıntıdan kurtulma planı, küresel uydu internet projesi. Amacı, 2015 itibariyle 4,000 uydu üzerinden 40 milyon müşteriye süper hızlı internet sunmak ve yıllık 30 milyar dolar gelir elde etmek. Samsung gibi devlerin yer alacağı uydu internet piyasasında, bazıları için bu çok iyimser bir beklenti.
Musk, Falcon Heavy’nin başarılı olması halinde otomobilin 1 milyar Mars yörüngesinde Space Oddity çalacağını söyledi.
İlk ateşleme tarihi üç kez ertelenen ve nihayet Ocak 2018'de ateşlenecek Falcon Heavy, Musk’ın yeni yıla ne kadar iyi hazırlandığını gösterecek. Detayları ilk kez 2011'de duyurulan FH, üç adet Falcon 9 ilk kademesinin birleşmesinden oluşuyor. Her biri dokuz Merlin motoru taşıyan üç çekirdeği bulunan roket, Mars'a 16,800 taşıma yükü gönderebilecek şekilde tasarlandı. Plüton için bu miktar 3,500 kg olarak belirlendi. Roketin ilk denemesinde taşıma yükü kırmızı bir Tesla Roadster olacak. Musk, "Kızıl Gezegen için kırmızı bir araba"adıyla paylaştığı Instagram fotoğraflarında, FH’nin başarılı olması halinde otomobilin 1 milyar Mars yörüngesinde Space Oddity çalacağını söyledi.
FH, SpaceX'in rakiplerine karşı verdiği ikinci önemli mücadeleyi temsil ediyor. Var olan en güçlü roket olarak tanıtılan FH'in başarısı, henüz tek parça haline gelmemiş olan Space Launch System (SLS) karşısında SpaceX'e büyük koz kazandırabilir. Zira, NASA yeni nesil derin uzay roketinin geliştirilmesi için Boeing, United Launch Alliance, Orbital ATK ve Aerojet Rocketdyne firmalarıyla işbirliği yapıyor. SpaceX’in muhtemel başarısı, 67 metrelik roketin 2018’de tek parça halinde karşımıza çıkmasını sağlayabilir.

En başarılı uydu ve kargo taşıyıcısı

"Selam, Mars'tan gelen bir kargonuz var..."

"Selam, Mars'tan gelen bir kargonuz var..."

© Red Bull

SpaceX, 2014 sonuna kadar kağıt üzerinde en başarılı firma olmaktan uzak bir görünüm sergiliyordu. 2006 - 2014 arasındaki ateşlemelerdeki başarı oranı %67 iken, ULA gerçekleştirdiği 70 ateşlemede %100 başarı gösterdi. Obama döneminde ULA takvimindeki hedeflerin %87'sine ulaşırken, SpaceX için bu oran %29'da kaldı. Aynı dönem ULA tarafından yörüngeye gönderilen taşıma yükünün değeri 60 milyar dolar iken, SpaceX 1 milyar dolar barajına ulaşamamıştı. Ancak Falcon 9'un yere inmeyi öğrenmesi ile tablo fazlasıyla değişti. Roket son iki senede 20 resmi görevde 12'si okyanusa olmak üzere Dünya'ya dönmeyi başardı. Haziran 2015 ve Eylül 2016'da yaşanan Falcon 9 patlamalarının dışında hiçbir görev başarısız olmadı. SpaceX, 7 Eylül 2017'de ABD Hava Kuvvetleri'ne ait gizli bir proje olan X-37B uzay aracının beşinci ateşlemesini gerçekleştirerek ordudan aldığı ilk görevin de üstesinden geldi.
SpaceX, 15 Aralık’ta gerçekleştirdiği kargo ve 22 Aralık’ta düzenlenen Iridium uydu ateşlemeleriyle 2017 defterini kapadı. Firmanın 2019 sonuna kadar Falcon 9 ile kesinleşmiş 50'den fazla resmi görevi bulunuyor. Firmanın 2019 hedefi, her hafta bir roket ateşlemek.
SpaceX, 2017 sonu itibariyle ile en başarılı uydu ve kargo taşıyıcısı. Firma, 2017’in henüz ilk altı ayında 10 başarılı görev gerçekleştirdi. Yıl sonunda bu sayı 18'e yükseldi. En büyük rakibi olarak beliren Fransız Arianespace, her yıl en fazla 12 ateşleme yaparken, ULA 2017'de sadece yedi ateşlemede kaldı. SpaceX, 15 Aralık’ta gerçekleştirdiği kargo ve 22 Aralık’ta düzenlenen Iridium uydu ateşlemeleriyle 2017 defterini kapadı. Firmanın 2019 sonuna kadar Falcon 9 ile kesinleşmiş 50'den fazla resmi görevi bulunuyor. Firmanın 2019 hedefi, her hafta bir roket ateşlemek.
Bizleri sadece tanık olması büyük heyecan verecek gelişmeler bekliyor. Dünya'da bir uzay aracı ile yolculuk mu yapacağız, yoksa ilk önce Ay'a mı gideceğiz? Mars'ı görmek ihtiyarlamadan mümkün olacak mı? Kim, nasıl, ne zaman bizleri atmosferin dışına taşıyacak? Bu soruların cevabını Musk ve rakipleri birer birer verecek. Bize düşen, bilet parasını karşılayabilmek için ciddi ciddi plan yapmak.